Kula Peri Bacaları, diğer adıyla Kuladokya. Volkanların dile geldiği, rüzgarın sabırla şekil verdiği bu eşsiz coğrafya, Ege’nin saklı Kapadokya’sı olarak görenleri büyülüyor. Binlerce yıl süren doğa hareketlerinin sabırla işlediği bu taş heykeller, Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı’nın tam kalbinde yer alıyor. Her adımda insanı farklı bir çağın içine çeken bu benzersiz jeolojik alan, hem bilim insanlarının hem de doğa tutkunlarının ilgisini çekmeye devam ediyor.
Zamanın Durduğu Yer: Kuladokya
Alp Aslan Dur’un objektifinden yansıyan kareler, yalnızca fotoğraf değil; aynı zamanda birer belgesel niteliği taşıyor. Uşak’tan yola çıkan herkesin sadece 47 dakikada ulaşabileceği bu görsel şölen, özellikle gün doğumu ve gün batımı saatlerinde adeta bir ressamın paletinden fırlamış renklerle dans ediyor.
Dur, sosyal medya hesabında şu notla paylaştı:
“Lavların yaktığı toprağa, rüzgarın şiir gibi şekil verdiği bir yere ayak bastım. Kuladokya, sadece jeolojik değil, ruhsal bir keşif alanı. Gören gözler için bir mucize, hisseden yürekler için ise bir ilham kaynağı.”
Fotoğrafseverler, Keşif Tutkunları ve Uşaklı Maceraperestler İçin Çağrı
Volkanik yapısıyla sanki bir başka gezegene adım atmış hissi veren Kuladokya, özellikle doğa yürüyüşçüleri, kampçılar, makro çekim fotoğrafçıları ve sessizliğin peşinden giden gezginler için biçilmiş kaftan. Uşak’ta doğup büyüyenler için bile bu bölge hala keşfedilmeyi bekleyen bir cevher gibi.
UNESCO Tescilli Jeopark: Bilimin ve Doğanın El Ele Verdiği Alan
2013 yılında UNESCO tarafından tescillenen Kula-Salihli Jeoparkı, bilimsel araştırmaların yanı sıra doğa turizmi açısından da önemli bir merkez. Kuladokya, bu jeoparkın gözbebeği konumunda. Jeolojik katmanlar, bazalt sütunlar ve peri bacalarının yer aldığı bu alan, Türkiye’nin doğal mirasına yapılan en özel katkılardan biri olarak değerlendiriliyor.
Yola Çıkmak İçin Uzaklara Gitme
Uşak şehir merkezinden sadece 60 kilometre… Aracına atla, kameranı hazırla ve doğanın binlerce yıllık sabrına tanıklık et!
Rotanı Belirle, Masala Adım At
Kuladokya seni bekliyor. Uşak’tan çıkan her keşif yolculuğu, aslında Anadolu’nun özüne yapılan bir dönüş. Ve bu dönüş, her karede yeni bir hikayeye dönüşüyor.
