Özellikle 2025 yılının ikinci çeyreğinde piyasaya sürülmesi beklenen birçok amiral gemisi model, yerleşik yapay zekâ işlemcileriyle donatılmış olacak.
Samsung, Apple, Xiaomi ve Google gibi teknoloji devleri, kendi geliştirdikleri yapay zekâ sistemlerini telefonlarına entegre etmeye başladı. Bu sistemler sayesinde telefonlar, kullanıcı alışkanlıklarını öğreniyor, batarya kullanımını optimize ediyor ve fotoğraf kalitesini profesyonel seviyeye çıkarıyor.
Yapay Zekâ ile Kişiselleştirilmiş Deneyim
Yeni nesil telefonlar, yapay zekâ sayesinde sadece yüz tanıma veya sesli komutları algılamakla kalmıyor; aynı zamanda kullanıcıların gündelik kullanım alışkanlıklarını analiz ederek önerilerde bulunabiliyor. Örneğin; sabah işe giderken en çok kullandığınız uygulamaları önceden açıyor, trafik durumuna göre sizi yönlendiriyor ve hatta toplantı saatlerinizi takviminizden okuyarak sessiz moda geçebiliyor.
Mobil Fotoğrafçılıkta Devrim
Akıllı telefon kameralarındaki gelişmeler, artık yapay zekâ algoritmalarıyla destekleniyor. Sahne tanıma, ışık ayarlaması, obje takibi ve portre düzenlemeleri tamamen AI ile yapılabiliyor. Özellikle gece modunda elde edilen sonuçlar, profesyonel DSLR makineleri aratmayacak düzeye ulaşmış durumda.
Güvenlik ve Gizlilik Ön Planda
Yapay zekâ destekli sistemler sadece kolaylık değil, aynı zamanda güvenlik de sunuyor. Şifrelerin yerine yüz tanıma, iris tarama ve sesli onay gibi çok katmanlı güvenlik sistemleri geliyor. Apple’ın “Private AI” projesi ve Google’ın “Tensor Secure” yapısı, kullanıcı verilerinin cihazda kalmasını ve bulut ile paylaşılmamasını sağlayarak mahremiyeti ön plana çıkarıyor.
Türkiye’de İlgi Artıyor
Türkiye’de de yapay zekâ destekli telefonlara olan ilgi hızla artıyor. Özellikle genç kullanıcı kitlesi, teknolojik yeniliklere hızlı adapte olarak bu cihazlara yöneliyor. E-ticaret platformlarında AI destekli telefon modellerinin arama hacminde %35 artış gözlemlenmiş durumda.