Okurlarımıza sizi tanıtmak isteriz. Biraz kendinizden bahseder misiniz?

 -1980 Ankara doğumluyum. Gazi Üniversitesi Sınıf Öğretmenliğinden 2001 yılında mezun oldum ve aynı yıl öğretmenliğe başladım. Meslekte 20 yılı devirerek Başöğretmen ünvanını aldım. Aynı zamanda Amasya Üniversitesinde Öğretim Teknolojileri alanında yüksek lisans yapmaktayım. Evli ve iki erkek çocuk annesiyim.

Çocukluğunuzda kitaplarla aranız nasıldı?

Çocukluğumda da kitap okumayı çok severdim. Öyle ki kardeşlerim ders çalışırken ben ödevlerimi hemen bitirir ve kitap okumaya başlardım. Bizim çocukluğumuzda kitaba erişim kısıtlıydı. Kütüphanelere gider, ödünç kitap alır ve okurdum. Bundan daha önemlisi okulda Türkçe dersine ve kompozisyon yazmaya karşı aşırı bir ilgim vardı. Ortaokul ve lisede yazdığım kompozisyonları öğretmenlerim çok beğenir, takdir ederdi. Ben de her fırsatta yazardım.

 Mesleğiniz mi sizi çocuk edebiyatına yönlendirdi? Meslekte 23. yılını doldurmuş biri olarak Türkiye’deki çocuk edebiyatının gelişimini nasıl yorumlarsınız?

Çocukluğumda kitap okumayı ve yazmayı sevdiğimdendir veya belki öğretmen oluşum. Yazmayı, konuşmayı, anlatmayı hayatımın her döneminde çok sevdim. Ve hala seviyorum. Bana göre Türkiye’de çocuk edebiyatı oldukça ilerledi. Son zamanlarda üretilen kaliteli içerikler, farklı yaş gruplarına hitap edecek türde ve çeşitte eserler olması beni mutlu ediyor. Çeviri eserlerin yanında yerli edebiyat eserlerinin de artması mutluluk verici. Bir taraftan da kontrolsüz de bir çoğalma yok değil. Çocuğa sunulacak yayınların daha çok incelenmesi ve süzgeçten geçirilerek nitelikli yayınların çocuklara ulaşmasını dilerim.

 Bir çocuk kitabında olmazsa olmaz üç şey nedir?

Bir çocuk kitabı dış görünüşüyle karşılanır, içindekilerle uğurlanır. Çocuklar kitabın kapağını gördüğünde beğendiyse okumaya da heveslenir. Bu nedenle kapağın renkli ve ilgi çekici olması, başlığının kitabı okumak için merak uyandırması önemli. Ayrıca kitabın sayfa sayısının ve kelime düzeyinin çocuğun yaşına uygun olması lazım. Çocuk tarafından okunduğunda anlaşılabilir olması ve ilgi çekmesi yeterlidir diye düşünüyorum.

 Çocuk kitaplarında, hikâye kadar önemli olan bir diğer unsur da resimler diyebilir miyiz?

Kesinlikle. Çünkü yazıda her şeyi anlatamayız. Yazıya aktaramadığımız duyguları ve bazı durumları resimle daha iyi anlatabiliriz. Görselle hissettiririz okuyucuya. Yazı ve resim birbirini tamamlayarak hikayeyi oluşturur aslında. Resimlerin özgün olması ve çocukların ilgisini çekmesi kitabın okunabilirliğini de kolaylaştırır. Bu bağlamda çizerler çok kıymetlidir. Kitabımızın çizeri Banu Hanım da gerçekten harika bir iş çıkardı. Kendisine de buradan bir kez daha teşekkür ederim.

 En sevdiğiniz çocuk kitabı hangisidir?

Ben resimli çocuk kitaplarını çok seviyorum. Çünkü çocuk kitaplarının yaşı yoktur. Çocuklarıma ve öğrencilerime her fırsatta resimli kitap okurum. En çok sevdiğim ve etkilendiğim resimli kitap Julia  Donaldson ve Axel Scheffler’ın Değnek Adam’ıdır. İlkokul düzeyinde ise beğendiğim ve öğrencilerime severek okuttuğum birçok kitap var.

 Kitabın ilginç bir ismi var: DenEymen. Kitabın çıkış noktası nedir? Neden Deney?

Şunu söylemeliyim ki bilgiye ulaşmak çok kolay. Bu konuda hiçbir sıkıntımız yok. İnternet ve teknolojiyle istediğimiz an istediğimiz bilgiye ulaşabiliyoruz. Sadece bir tık uzağımızda. Artık önemli olan bilgiye ulaşmak değil, hayal gücünü ve yaratıcı düşünme becerilerini kullanarak, bilgiyi günlük hayata entegre edecek deneyimi kazanabilmek. Bu daha değerli. Bakın Maarif Modeli ile de yapılmak istenen şey aslında bu. Bu nedenle kitaplar artık sadece bir başvuru kaynağı değil. Çocuklara öğrendikleri bu bilgiyi kullanabilme imkanı sunan, deneyerek tecrübe edinmelerini sağlayan eserler çocuklara daha fazla katkı sağlamakta. Bu anlamda DenEymen çocukların ilgilerini bu yöne çekmek için güzel bir eserdir. Zaten kitabın çıkış noktası da budur. Ben uzun yıllardır çocukların yaparak yaşayarak öğrenmeleri için uğraşıyor, derslerimi beceri temelli etkinliklerle zenginleştirerek öğrencilerin bu yönlerini güçlendirmeye çalışıyorum. Bu kapsamda bilimi deneyimlemeleri için Bilim Atölyeleri düzenliyorum. Yüzlerce çocukla deneyler ve etkinlikler yapıp onları geleceğe hazırlıyorum. Çocukların mutlulukları ve gelişimleri beni böyle bir kitap yazmaya sevk etti.  Kitabın isminde Deney kelimesinin olmasını istemiştim ve karakterimize isim arıyorduk. Karakterimiz de her şeyi merak eden ve denemek isteyen bir çocuk. Buradan hareketle editörüm Edibe KOÇ’un önerisiyle karakterimizin ismini Eymen koyduk ve kitabın isminin DenEymen olmasına karar verdik. Çocuklar da çok sevdi DenEymen’i.Bir de şarkı yazdım DenEymen’e. Küçük oğlum Toprak da şarkıyı seslendirdi. Tüm dijital platformlarda dinleyebilirsiniz.

 Yakında bizlere duyuracağınız bir kitap var mı?

Evet tabi ki. İlk kitabım DenEymen-Ortalık Biraz Karışmış Olabilir kitabımızın birinci baskısı tükendi. İkinci baskısı çok yakında geliyor. Üstelik muhteşem bir yenilikle okuyucularının karşısına çıkacak. Şimdilik sürpriz olsun meraklı mucitlere. Yakında duyurusunu yapacağız. Ayrıca biliyorsunuz yerli ve yabancı yayıncıları bir araya getirerek kültürel öğretimin çeşitli coğrafi bölgelerdeki okuyucuya ulaşmasını sağlayan bir telif anlaşması etkinliği var. Fellowship İstanbul. Geçtiğimiz dönemde kitabımız çıkar çıkmaz, Yayınevim OMES Çocuk Kitapları’nın da katıldığı Fellowship İstanbul etkinliğinde Malezya ve Kırgızistan’da yayınlanmak üzere telif anlaşması yapıldı. Çevirilerini sabırsızlıkla bekliyoruz. Bunun yanında DenEymen’in 2. Kitabı da bitti. Çizimleri devam ediyor. Çok yakında okuyucuyla buluşacak inşallah.

 Beş yıl içinde ulaşmak istediğiniz hedefleriniz nelerdir?

20 yılı aşkın bir süredir öğrenci yetiştiriyorum. Bu sürede çevreme faydalı olabilmek adına sürekli yenilikleri takip etmeyi ve kendimi geliştirmeyi amaç edindim. Hatta gelişen teknoloji ve yapay zekayı daha iyi anlayabilmek için yüksek lisansa başladım. Farklı alanlarda da eğitimler vererek öğretmenlere de dokunuyorum. Bundan sonra da öğrencilerimin bilime olan merakını artıracak çalışmalar yaparak bir çok deneyime ve donanıma sahip bireyler yetiştirmek hedefim. Tabi bir de kitabımın daha çok çocuğa ulaşması ve tüm Dünya çocukları tarafından okunması en büyük dileğim.

Kafelerde ‘Masa Tarifesi’ Uygulaması: Müşteriler Zorluklarla Karşılaşıyor Kafelerde ‘Masa Tarifesi’ Uygulaması: Müşteriler Zorluklarla Karşılaşıyor

 Son olarak neler söylemek istersiniz?

Öncelikle bu yolculukta beni her zaman destekleyen eşime, çocuklarıma ve bana enerjisiyle, ışığıyla yol gösteren “Kutup Yıldız’ım” yayıncım Sema Yaylı’ya ve Editörüm Edibe KOÇ’a sonsuz teşekkür ederim. Hiç kimse denemeden neler yapabileceğini bilemez. Cevheri açığa çıkarmak için o ilk kazmayı toprağa vurmak lazım. Bu nedenle özellikle çocuklara tavsiyem şudur ki “Denemekten asla vazgeçmeyin. “

Vakit ayırdığınız için teşekkür eder, çalışmalarınızda kolaylıklar dilerim.

Ben teşekkür ederim. Çok keyifli bir söyleşiydi. Çalışmalarınızda kolaylıklar diliyorum.

Muhabir: HABER MERKEZİ