Uşak Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Kent Belleği Projesi Sorumlusu Ömer Aşcı, 1921 yılında İngiltere Genelkurmay Başkanlığı tarafından Yunan Küçük Asya Ordusu’nun durumunu yerinde incelemek amacıyla Anadolu’ya gönderilen Albay Edward Spencer Hoare-Nairne'nin yapmış olduğu gözlemler ve hazırladığı raporla ilgili önemli bilgiler paylaştı. Aşcı, Albay Nairne'nin raporunda, Yunan ordusunun büyük karargahlarının bulunduğu Uşak’ın önemli bir yer tuttuğunu belirtti.

Albay Edward Spencer Hoare-Nairne, İngiltere Genelkurmay Başkanlığı tarafından, 1921 yılının Haziran ayında, Yunan Küçük Asya Ordusu’nun durumunu yerinde görmek ve değerlendirmek amacıyla Anadolu'ya gönderilmişti. Nairne, özellikle Yunan ordusunun I. ve II. Kolordu karargahlarının bulunduğu Uşak Kazası’nı gezerek detaylı gözlemler yaptı ve üst düzey Yunan kumandanlarıyla kapsamlı görüşmelerde bulundu. 15 Haziran 1921’de İngiltere Hükümetine sunduğu raporunda, Nairne, Yunan ordusunun oldukça güçlü ve hazırlıklı olduğunu vurguladı. Raporunda, Yunan ordusunun moralinin yüksek olduğunu, disiplini ve askeri hazırlığının fevkalade olduğunu belirtti. Ayrıca, Yunan ordusunun giyim kuşamı, ayakkabıları ve askeri teçhizatlarının oldukça iyi durumda olduğunu, ulaştırma ve haberleşme sistemlerinin de oldukça gelişmiş olduğunu ifade etti.

Albay Nairne, raporunda, Yunan ordusunun genel moralinin oldukça yüksek olduğunu belirtti. Özellikle Yunan askerlerinin, Anadolu’daki mücadelede kesin zafer kazanacaklarına olan inançlarının, moralin yüksek olmasının ana nedeni olduğunu ifade etti. Bu güvenin, Kral’ın bizzat cephelerde bulunmasının da büyük etkisi olduğunu belirtti. Nairne, "Yunan ordusu şu anda oldukça etkili bir savaş makinesine dönüşmüştür." şeklinde bir değerlendirme yaptı. Raporda, Yunan ordusunun komuta kademesinin güçlü olduğu da vurgulandı. Yunan ordusunun başkumandanı General Papoulas'ın güven verici bir lider olduğuna ve özellikle II. ve III. Kolorduların yeni kumandanlarının çok başarılı olduğuna yer verildi. Albay Nairne, “Yunan ordusunun kumanda kadrosu, çok iyi bir şekilde organize edilmiş ve her biri oldukça deneyimli” diyerek, orduyu oldukça etkili bulduğunu belirtti.

Albay Nairne, Yunan ordusunun silah ve cephane durumu hakkında da olumlu değerlendirmelerde bulundu.

Yunan askerlerinin çoğu "Mannlicher" marka tüfeklerle donatılmıştı ve cephaneleri bol miktarda yedek mermiyle desteklenmişti. Raporunda, Yunan ordusunun cephane konusunda hiçbir sıkıntı yaşamadığını ve büyük miktarda yedek mermilerin tedarik edileceğini belirtti. Nairne, Yunan ordusunun topçu bataryalarının oldukça güçlü olduğunu, çeşitli top ve makineli tüfeklerin iyi bakımlı olduğunu ve bu silahların da yeterli miktarda mermiyle donatıldığını ifade etti. Ayrıca, Uşak bölgesindeki Yunan kuvvetlerinin taşımacılık altyapısının oldukça güçlü olduğunu, 300 ağır kamyon, 75 hafif kamyon, 1.000 deve ve 2.500 araba bulunduğunu belirtti.

23.01.2025 23.01.2025

Havacılık konusunda ise Yunan ordusunun eksiklikleri bulunduğunu belirten Nairne, kullanılan uçakların iyi durumda olmadığını, çekilen fotoğrafların yeterince net olmadığını ve Fransızlardan sipariş edilen uçakların da beklenilen performansı vermediğini söyledi. Ancak, buna rağmen havadan çekilen fotoğrafların Yunan ordusuna fayda sağladığını ve bu fotoğrafların özellikle Mustafa Kemal Paşa’nın cephe stratejileri hakkında önemli bilgiler sunduğunu belirtti.

Albay Nairne, raporunda, Yunan ordusunun Anadolu’da bir kış daha geçiremeyeceği yönündeki tahminlerin yanlış olduğunu belirtti. “Yunan ordusu, gerekirse iki yıl ve daha fazla süre boyunca cephede savaşabilir” ifadelerini kullandı. 1921 yılında, Yunan ordusunun Mart ayında İnönü'de aldığı mağlubiyetten sonra büyük bir toparlanma sürecine girdiği ve bu sürecin ordunun disiplinini, morali ve askeri hazırlığını önemli ölçüde güçlendirdiği de raporda vurgulandı. Yunan ordusunun durumu hakkındaki rapor, Uşak’ın tarihindeki önemli bir yerini ortaya koyuyor. Uşak, 1921 yılında, Yunan ordusunun askeri karargahlarının bulunduğu ve İngiltere tarafından gönderilen bir albayın detaylı gözlemler yaptığı bir bölge olarak öne çıkıyor. Albay Nairne'nin raporu, Uşak’ın sadece bir savaş bölgesi değil, aynı zamanda stratejik bir merkez olduğunu da gözler önüne seriyor. Bu rapor, aynı zamanda Yunan ordusunun güçlü bir toparlanma süreci geçirdiğini ve 1921'deki durumu göz önüne alındığında, Yunanların Anadolu’daki savaş için hazırlıklı olduklarını gösteriyor. Uşak, tarihin bu önemli döneminde büyük bir stratejik rol oynamış ve bu rapor sayesinde, Uşak'ın Türk Kurtuluş Savaşı sürecindeki yerini daha iyi anlamamız mümkün olmaktadır.

Muhabir: Gülcan Aydoğdulu