Uşak İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde görevli Ziraat Yüksek Mühendisi Ahmet Gül, zeytin ve incir ağaçlarının doğadaki işleyişine dair dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Gül, bu iki ağacın oksijen ve karbondioksit dengesi bakımından diğer bitkilerden farklı özellikler taşıdığını vurguladı.
“Bitkilerin çoğu gündüz oksijen üretirken, zeytin ve incir ağaçları karbondioksit salar. Gece olduğunda ise diğer ağaçlar karbondioksit verirken, bu iki ağaç oksijen üretmeye başlar” diyen Gül, incir ağacının yapraklarını döktüğünü, zeytin ağacının ise her daim yeşil kalıp sürekli oksijen salgıladığını ifade etti. Özellikle Edremit Körfezi ve İtalya kıyılarında bu dengenin gözlemlenebildiğini, denizden yükselen iyotla Kaz Dağları’nın temiz havasının birleşmesiyle sabahları sis tabakası oluştuğunu aktardı.
Zeytin sineği zararlısına karşı incir ağacının doğal bir koruyucu olduğunu belirten Gül, “Zeytin ve incir aynı dönemde meyve verir. Zeytin sineğinin zararlı olacağı dönemde incir balı ortaya çıkar ve sinekler zeytin yerine inciri tercih eder. Bu balı yiyen sinekler zehirlenerek ölür. Geçmişte Rum üreticiler, zeytinliklerine incir ağaçları dikerek bu doğal dengeyi sağlamışlardır” dedi.
Ancak günümüzde birçok üreticinin bu bilgiyi göz ardı ettiğini belirten Gül, “Çiftçiler, zeytin bahçelerindeki incir ağaçlarını sinek çekiyor diye kesip odun yaptı. Oysa bu büyük bir hataydı. Bugün zararlıların artmasının en büyük nedenlerinden biri bu durumdur” ifadelerini kullandı. Zeytin üreticilerini daha bilinçli olmaya çağıran Gül, “İncir, zeytin için bir paratoner gibidir. Bu iki ağaç arasındaki doğal dengeyi korumak, verimlilik ve sürdürülebilirlik açısından büyük önem taşır” sözleriyle açıklamalarını tamamladı.
