Uzm. Kl. Psk. Oğuzhan Akçadağ, bağımlılığın hem bireylerin sağlığını hem de sosyal yaşamını olumsuz etkileyen karmaşık bir sorun olduğuna dikkat çekerek, konunun farklı boyutlarını değerlendirdi. Bağımlılık, bir kişinin alkol, uyuşturucu ya da tütün gibi maddelere veya kumar, internet, alışveriş gibi davranışlara karşı kontrolsüz bir istek duyması ve bu duruma engel olamaması olarak tanımlanıyor. Bu durum yalnızca fiziksel değil, psikolojik açıdan da ciddi sonuçlar doğurabiliyor.

Akçadağ’a göre bağımlılığın nedenleri tek bir faktöre bağlı değil. Genetik yatkınlık biyolojik açıdan önemli bir rol oynarken, depresyon, kaygı ve stres gibi ruhsal sorunlar psikolojik zemini oluşturuyor. Sosyal çevre, arkadaş grubu ve aile dinamikleri ise bağımlılığın gelişmesinde ya koruyucu bir faktör ya da risk unsuru haline gelebiliyor.

Bağımlılığın belirtileri arasında kontrolsüz kullanım, tolerans gelişimi, yoksunluk belirtileri, sosyal ve kişisel yaşamda bozulmalar ve bağımlılıkla ilgili sorunların inkâr edilmesi yer alıyor. Bu belirtilerin erken fark edilmesinin tedavi sürecinde kritik önem taşıdığı vurgulanıyor.

İmmünoterapi, Kansere Karşı Etkili Tedavi İmkanı Sunuyor
İmmünoterapi, Kansere Karşı Etkili Tedavi İmkanı Sunuyor
İçeriği Görüntüle

Uzmanlar, bağımlılıkla başa çıkma yollarının ise profesyonel destekten geçtiğini belirtiyor. Psikoterapi, bireyin bağımlılığa neden olan etkenleri fark etmesine ve sağlıklı başa çıkma stratejileri geliştirmesine yardımcı olurken, destek grupları da benzer deneyimler yaşayan kişilere paylaşım ve dayanışma fırsatı sunuyor. Bazı durumlarda ilaç tedavisi uygulanabiliyor ve yoksunluk belirtileri hafifletilebiliyor. Bunun yanı sıra düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, stres yönetimi, farkındalık ve meditasyon çalışmaları da bağımlılıkla mücadelede etkili yöntemler arasında gösteriliyor.

Sonuç olarak bağımlılık, biyolojik, psikolojik ve sosyal faktörlerin birleşimiyle ortaya çıkan çok yönlü bir sorun olarak tanımlanıyor. Akçadağ, “Bireylerin bağımlılıkla başa çıkabilmesi için hem profesyonel destek hem de destekleyici bir çevre şart. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla bu süreç daha kolay yönetilebilir” ifadelerini kullandı. (Kaynak: Doktor Takvimi)

Muhabir: HABER MERKEZİ