Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Canan İnce Börekci, çocukların farklı gelişim evrelerinde ortaya çıkan korkuların çoğunun normal olduğuna dikkat çekerek, hangi durumlarda profesyonel yardım alınması gerektiğini anlattı.

Korku, Doğumdan İtibaren Var

Korkunun doğumdan itibaren gözlenebilen doğal bir duygu olduğunu belirten Dr. Börekci, “Çocuklar büyürken bilmedikleri, tanımadıkları ve yeni karşılaştıkları pek çok durum, korku ve kaygı kaynağı olabilir. Bu korkular, çoğu zaman gelişimin doğal bir parçasıdır” dedi.

Yaşa Göre Değişen Korkular

Dr. Börekci, çocukların korkularının yaşa ve zihinsel gelişime göre farklılaştığını vurguladı:

Bebeklik ve erken çocuklukta: Yüksek ses, ani hareketler, yabancılar ve anneden ayrılma korkuları sık görülür.

Okul öncesi dönemde: Hayal gücünün gelişmesiyle birlikte karanlık, hayalet, canavar gibi soyut kavramlara yönelik korkular öne çıkar. 3 yaş civarında ölüm farkındalığının artmasıyla ölümle ilgili sorular ve kaygılar da başlayabilir.

Okul dönemi ve ergenlikte: Korkular, daha gerçekçi ve öznel konulara yönelir. Başarısızlık, fiziksel zarar görme, alay edilme, dışlanma ve beğenilmeme gibi sosyal ve akademik kaygılar öne çıkar.

Normal ile Anormal Korkuyu Ayırt Etmenin 4 Kriteri

Dr. Börekci, bir korkunun gelişimsel olarak normal olup olmadığını anlamak için şu sorulara yanıt aranması gerektiğini söyledi:

Kumar Sadece Şans Oyunu Değil, Psikiyatrik Bir Hastalık!
Kumar Sadece Şans Oyunu Değil, Psikiyatrik Bir Hastalık!
İçeriği Görüntüle

1.Korkunun içeriği, çocuğun yaşına uygun mu?

2.Korkunun yoğunluğu, yaşanan durumla orantılı mı?

3.Korku, çocuğun aile, sosyal veya akademik yaşamını etkiliyor mu?

4.Çocuk, korku sonrası rahatlayabiliyor mu?

Ne Zaman Yardım Alınmalı?

Gelişimsel süreçte ortaya çıkan korkuların büyük kısmının kendiliğinden kaybolduğunu ifade eden Dr. Börekci, şu uyarıda bulundu:

“Normalin ötesine geçen, aşırı, kontrol edilemeyen, korkulan durumdan kaçınmaya yol açan, günlük yaşamı olumsuz etkileyen korkular; okul, arkadaş ve aile ilişkilerinde sorun yaratıyorsa, fobiler ve kaygı bozuklukları açısından değerlendirilmelidir.”

Muhabir: HABER MERKEZİ