TEBESSÜM TEBESSÜM

Kişilikli bir insana yakışmayan huylardan biri de dalkavukluktur.Dalkavuk, kavuğunu salladığı kimsenin gölgesi gibidir.O nereye giderse oraya gider,ne derse aynını der,tasdik eder.Sanki, kavuğunu salladığı insanın yarısı olur.Kur'an da böyle kötü huylara saplanan adi şahsiyetli dalkavuklara:-Veyl olsun onlara! diye hitap edilir.(Yazıklar olsun onlara!) demektir.

Padişahlara ve devlet adamlarına büyük hatalar yaptırıp,zamanında ikazını yapmayan bu dalkavuklar,sebebiyet verdikleri yanlış icraatlar yüzünden günahkarlar arasında yer alırlar.Doğruyu ve yanlışı ayırt etmeksizin kavuğunu salladığı efendisine:-Mahz-ı hakikat,aynı isabet! diyerek tasdik ederlerken vicdanlarının sesini duyarak ellerinekonuşmazlar, sadece efendilerinin hoşuna gitmek için başlarını sallarlar,ellerine geçirdikleri yağlı kuyruğu kaybetmemek için:

-Mahz-ı hakikat,aynı isabet efendim,diyerek devam ederler.Dalkavukluğun, yakın tarihimizde nasıl kötü neticeler verdiğini pek bariz şekilde gördük.Bununla beraber:

-Tarih tekerrürden ibarettir, derler.Günümüzde de aynı tekerrürün bazı kimselerde yeniden nüksettiğini görmekte, tarihten ders almadıklarını anlamaktayız.Eski hükema,dalkavukları anlatan eserler yazmışlar,cemiyet içinde bunları teşhis etmemize yardım eden misaller vermişlerdir.Bu misallerden birini arzedeyim:Dalkavuğun biri vaktiyle,kavuğunu salladığı bir paşayla aynı sofrada yemek yiyormuş.-Paşa dalkavuğuna:-Bu yemek ne kadar da güzelmiş, ömrümde böyle tatlı, lezzetli yemek görmedim, demiş.

Dalkavuk hemen atılmış:-Evet paşam, bendeniz de ömrümde böyle lezzetli yemeğe rastlamadım,şayan-ı hayret derecede lezzetli bir yemek yapmışlar doğrusu.Konuşmayı bir-iki cümlelik başka bahisle geçiştirip tekrar aynı mevzua dönen paşa, bu defa:-Doğrusu bu yemeği çok lezzetsiz buldum, anlaşılan iyice pişirmeden önümüze getirmişler,ömrümde böyle lezzetsiz ve eskimiş yemeğe rastlamadım!..Dalkavuk hemen ilavesini yapmış: -İsabet buyurdunuz paşam, cidden lezzetsiz bir yemek bu.İyi ki, midenizi bozmadınız.Böyle yemekler insanın midesini de alt-üst eder! Dalkavuk işi

bu kadar barizleştirince paşa tahammül edememiş:-A köftehor,şimdi ömründe böyle lezzetli yemek görmediğini söylemiştin, ne tez fikrini değiştirdin ve aynı yemeğin, midemizi alt-üst edecek kadar bozuk olduğuna kani oldun?..

-A paşam, bunda şaşılacak ne var?Bendeniz yemeğe değil,zatınıza hizmet ediyorum.Bu sofradan bu yemekler gider,bir başkası gelir.Ama bendeniz sizin mizacınıza muhalefet eden bir söz söyler de buradan gidersem, bir daha gelmem fermana muhtaç.Bunun için siz nerede ben de orada!

Bu sebepledir ki,maneviyatçılar,ahlakçılar, dalkavukları, gövdeyi takip eden kuyruğa benzetirler.Kuyruk daima gövdenin kazurat çıkan kısmını temizleyip örtmekle meşguldür.Dalkavuk da öyle.

Cahit ÖZPINAR

Editör: Uşak Haber Gazetesi