Peki bu hızlı artışın arkasındaki sebepler neler? Uzmanlar uyardı: “Bu sadece arz-talep meselesi değil, daha derin yapısal sorunlar var.”

İşte konut fiyatlarındaki artışın başlıca 5 nedeni ve uzman görüşleriyle konut piyasasının geleceğine dair beklentiler…

1. Arz-Talep Dengesi Bozuldu

Türkiye’de özellikle büyükşehirlerde nüfus artışı sürerken, yeni konut üretimi bu talebi karşılamıyor. Son yıllarda artan inşaat maliyetleri ve ruhsat süreçlerinin uzaması, müteahhitleri yavaşlattı. Türkiye Müteahhitler Birliği’ne göre, konut inşaatı oranı son iki yılda %30’un üzerinde düştü.

İnşaat Mühendisleri Odası’ndan Yüksek Mühendis Serkan Demirtaş şöyle diyor:

“Pandemi sonrası dönemde geciken projelerle birlikte stoklar tükendi. Yeni konut üretimi ise yavaşladı. Bu da fiyatların hızlıca yukarı çıkmasına neden oldu.”

2. Yüksek Enflasyon ve Artan İnşaat Maliyetleri

2024 yılı itibarıyla Türkiye’de enflasyon oranı hala çift hanelerde seyrediyor. Özellikle inşaat sektöründe kullanılan malzemelerin fiyatları döviz bazında arttığı için, yeni ev maliyetleri de hızla yükseliyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre:
    •    Çimento fiyatı son 12 ayda %85 arttı.
    •    Demir-çelik ürünlerinde %70’e varan zamlar görüldü.
    •    İnşaat işçiliği maliyetleri %90’a yakın artış gösterdi.

Doğalgaz Faturaları El Yakıyor! İşte Tasarrufun Şifreleri: Uzmanlardan Evlerde Isınmayı Ucuza Getiren 7 Yöntem Doğalgaz Faturaları El Yakıyor! İşte Tasarrufun Şifreleri: Uzmanlardan Evlerde Isınmayı Ucuza Getiren 7 Yöntem

3. Yabancıya Satış ve Lüks Konut Talebi

Yabancılara yapılan konut satışları son yıllarda yeni rekorlar kırdı. Özellikle İstanbul, Antalya ve İzmir gibi bölgelerde Arap, Rus ve Avrupalı yatırımcıların ilgisi dikkat çekiyor. Bu durum, o bölgelerde fiyatları ciddi şekilde yukarı çekiyor.

Gayrimenkul Uzmanı Meltem Kaya konuyu şöyle açıklıyor:

“Bazı bölgelerde ev fiyatları sadece yatırım amaçlı gelen alıcılar nedeniyle iki katına çıktı. Bu durum yerli vatandaşın alım gücünü zorluyor.”

4. Kredi Faizlerindeki Dalgalanma

2024’te konut kredisi faiz oranları %3’ün üzerine çıktı. Bu da vatandaşın krediyle ev alma imkanını büyük ölçüde azalttı. Ancak sınırlı sayıda düşük faizli kampanyalar da, talebi belli dönemlerde patlatıp fiyatları yukarı taşıdı.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) raporuna göre:
    •    2023’te kullanılan konut kredileri %40 azaldı.
    •    Ancak devlet destekli kampanyalarla bazı dönemlerde fiyatlar yapay şekilde şişti.

5. Arsa Sıkıntısı ve Kentsel Dönüşüm Problemleri

Büyükşehirlerde yeni konut yapılabilecek alanların sınırlı olması, fiyatları doğrudan etkiliyor. Ayrıca kentsel dönüşüm projelerinde yaşanan gecikmeler ve hukuki sorunlar, süreci daha da uzatıyor.

Şehir Plancısı Dr. Elif Çetin şöyle uyarıyor:

“Kentsel dönüşüm projelerinde belediyelerle vatandaşlar arasında yaşanan anlaşmazlıklar yeni konut üretimini yavaşlatıyor. Arsa bulmak ve hızlı proje geliştirmek her geçen gün daha zor.”

Ev Sahibi Olmak Zorlaşıyor, Kiralar Uçuyor

Konut fiyatlarındaki artış, sadece ev almak isteyenleri değil, kiracıları da derinden etkiliyor. 2025 yılı itibarıyla İstanbul’da ortalama kira bedeli 17.000 TL’yi geçti. Ankara ve İzmir’de de durum benzer.

İstanbul’da yaşayan öğretmen Ayşe T., yaşadığı zorluğu şu sözlerle anlatıyor:

“Maaşımın yarısından fazlası kiraya gidiyor. Taşınmak istesem, depozito ve komisyon maliyetiyle baş edemiyorum. Artık ev sahibi olmak hayal gibi.”

Uzmanlardan Çözüm Önerileri

Ekonomistler ve şehir plancıları, konut krizinin sadece piyasa koşullarıyla değil, aynı zamanda siyasi ve sosyal planlamayla da ilgili olduğunu vurguluyor.

Çözüm Önerileri:
    •    Kamu destekli sosyal konut projeleri artırılmalı.
    •    Yabancıya satış için kota ve vergi düzenlemesi yapılmalı.
    •    Kentsel dönüşümde yasal süreçler hızlandırılmalı.
    •    İnşaat sektöründe maliyetleri düşürmek için vergi teşvikleri uygulanmalı.

Sonuç: Konut Krizi Derinleşiyor

2025 yılı itibarıyla konut piyasası Türkiye’nin en önemli gündem maddelerinden biri haline gelmiş durumda. Fiyatların kısa vadede düşmesi beklenmiyor. Ancak yapısal reformlar ve sürdürülebilir çözümlerle bu kriz kontrol altına alınabilir.

Ev sahibi olmanın yeniden ulaşılabilir hale gelmesi için hem devletin hem sektörün birlikte hareket etmesi şart.

Muhabir: HABER MERKEZİ