Kira ödemelerini zamanında yapmayan kiracılar, ev sahiplerini maddi ve manevi olarak olumsuz etkileyebiliyor. Bu tür durumlarda, ev sahipleri yasal yollara başvurarak kiracılarını evden çıkarma yolunu tercih edebilirler. Ancak bu süreç, sanıldığı kadar hızlı ve kolay bir süreç değildir. Yasal prosedürler, ev sahiplerinin belirli adımları takip etmesini gerektiriyor.
Noter İhtarı Yasal Sürecin Başlangıcı
Ev sahibi, kiracısını evden çıkarmaya karar verdiğinde, yapması gereken ilk adım noter aracılığıyla ihtar göndermektir. Bu ihtar, yasal sürecin başlangıcı olarak kabul edilir ve önemlidir. Türk Borçlar Kanunu’na göre, bir kira sözleşmesi yılı içinde iki kez haklı ihtar gönderen ev sahibi, tahliye davası açma hakkına sahip olur. İhtarın zamanında ve usulüne uygun yapılması bu aşamada çok kritiktir.
Arabuluculuk Süreci Zorunlu Bir Adım
Ev sahibi, kiracısını tahliye etmek için dava açmadan önce arabuluculuk sürecini tamamlamak zorundadır. Bu süreç, tarafların uzlaşmasını amaçlar ve yaklaşık bir ay sürer. Arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanamazsa, ev sahibi tahliye davası açabilir. Bu dava, kiracının en az iki ay üst üste kira ödemesini geç yapması halinde açılabilir.
Mahkeme Süreci Uzun ve Yıpratıcı Olabilir
Tahliye davası açan ev sahibi, mahkeme kararının kesinleşmesi için ortalama 1,5-2 yıl beklemek zorunda kalabilir. Bu durumda, toplam süreç 2,5 yıla kadar uzayabilir. Bu nedenle, ev sahibi ve kiracının aralarında uzlaşması, her iki taraf için daha hızlı ve ekonomik bir çözüm olacaktır. Hukuki süreçler, hem zaman hem de maddi kayıplara yol açabilir.
