SIRLI HAYAT YAŞAMAK SIRLI HAYAT YAŞAMAK
İnsan dünyaya geldikten sonra, pek çok nimetle birlikte birçok sıkıntı ve dertlerle karşı karşıya kalmıştır.Bu insan sorumluluklarına karşı takınacağı tavra ve davranışlarına göre ya ödüllendirilmiş ya da cezâlandırılmıştır. Şu fâni dünyâda meydana gelen belâ ve musibetlerin nedeni, dünyevi bir çok sebebler olmakla birlikte, daha çok yaptıkları ve yapamadıkları ile ilgilidir.1340-1350 yıllarında 50 milyon ınsanın öldüğü kara veba salgını, 1918-1920 yılları arasında 20 milyon insanın öldüğü İspanyol gribi ile günümüzde yaşanan koronavirüs salgını,insanlık tarihinde görülen çok önemli salgınlardan bazılarıdır.Temizlik ve hijyene yeteri kadar dikkat edilmemesi,yabâni hayvanların besin olarak tüketilmesi, ekolojik dengenin bozulması hastalıkların artması için öngörülen en önemli sebeplerdir.Cemiyet hayatımızdaki hatalar hızla yayılırsa,bütün günâhlarımız hızla artarsa ve işlenen günâhlara karşı pişmanlık duyulmazsa;insanlık zulme rıza gösterirse,ülkede adâlet iyi tesis edilmezse bu hâller musibetlerin önemli sebeplerinden birkaçıdır.Musibetler bizim için birer İlâhi uyarıdır.Sıkıntı ve musibetler; aynı zamanda günâhlarımızın keffâretine yönelik birer sebeptir.Burada önemli olan bunları birer musibet olarak görmekten çok, rahmet tarafı ağır basan durumlar olarak anlamaya çalışmaktır. Kur'ân- Hakimde Allah:”Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir; kaldı ki yüce Allah"c.c" birçoğunu da bağışlar.”(Şura.30) buyurarak biz insanları dâima iyi işler,sâlih ameller yapmaya ,ihlâs ve sadâkat yolunda çalısmaya teşvik etmektedir.Musibet, yaptığımız kötülüklerden kaynaklanmaktadır.Musibet, cinâyetin neticesi, mükâfâtın .mukaddemesidir.” diye haykıran Üstad ne kadar veciz ifade etmiştir. Bu bağlamda maddi musibetler her ne kadar insanoğlunu çok derin acılara gark etmiş olsa da, bu acılar zamanla hepsi unutuluyor.Burada önemli olan şey başa gelen bu musibetlerden ne anladık, iyi dersler alabildik mi?Musibetler, insanoğlunun kemâline ve huzuruna vesile olmak icin verilen bir kamçı-ı teşviktir.Bu bağlamda Bediüzzaman şöyle der:”Asıl ve muzır musibet dine gelen musibettir.Dini musibetlerden her vakit dergâh-ı Ilâhiye' ye iltica edip feryâd etmek gerekir.” “Dini olmayan musibetler hakikat noktasında msibet değildirler.” Hepimiz bu fâni dünyada iyi işler işleyip topluma faydalı insanlar olmalıyız.Böylece dünyada yaşanan musibet ve felâketlerden önemli dersler çıkarmalıyız. CÂHİD ÖZPINAR

Editör: Uşak Haber Gazetesi