Sadece Tatlılarda Değil, Her Yerde Şeker Var
Toplum olarak tatlıya düşkün bir yapımız olduğunu belirten Kırca, “Şeker sadece çaya, kahveye eklenenle sınırlı değil. Fruktoz, glikoz, mısır şurubu, bal, sakaroz gibi isimlerle gıda etiketlerinde karşımıza çıkıyor. Paketli ürün alırken mutlaka etiketleri okumalıyız” dedi.
Obezitede Avrupa Birincisiyiz
Diyetisyen Kırca, Dünya Sağlık Örgütü verilerine dikkat çekerek, Türkiye'nin obezite oranında Avrupa’da ilk sıralarda yer aldığına işaret etti. Şekerin fazla tüketilmesinin; kalp hastalıkları, diyabet, yüksek tansiyon, kötü diş sağlığı, yüksek kolesterol ve obezite gibi birçok ciddi sağlık sorunuyla doğrudan ilişkili olduğunu vurguladı.
Peki Ne Kadar Şeker Tüketmeliyiz?
Uzmanlar, günlük şeker tüketiminde sınırın aşılmaması gerektiğini belirtiyor.
• Dünya Sağlık Örgütü (WHO), günlük şeker tüketiminin 25 gramı geçmemesini öneriyor.
• Amerikan Kalp Derneği (AHA) ise kadınlar için 24 gram (yaklaşık 6 çay kaşığı), erkekler için ise 36 gram (yaklaşık 9 çay kaşığı) sınır koyuyor.
• Çocuklarda ise bu oran çok daha düşük: 2-18 yaş arası çocuklar için önerilen maksimum günlük ilave şeker miktarı yine 24 gram.
2 Yaşından Küçük Çocuklara Şeker Yasak!
Kırca, özellikle küçük yaş grupları için uyarılarda bulunarak, “Yeni yürümeye başlayan çocuklara ve 2 yaş altındaki bebeklere kesinlikle ilave şeker içeren gıdalar veya içecekler verilmemelidir. Bu yaş grubu için şeker, yalnızca tatlı bir lezzet değil, aynı zamanda ileride sağlık sorunlarına zemin hazırlayan gizli bir tehdittir” diye konuştu.
Vücudun İlave Şekere İhtiyacı Yok
Son olarak Diyetisyen Mesut Kırca, “Şunu unutmamalıyız ki vücudumuzun ilave şekere hiçbir şekilde ihtiyacı yoktur. Günlük enerjimizi meyve, sebze ve tam tahıllar gibi doğal kaynaklardan rahatlıkla alabiliriz” diyerek vatandaşları etiket okuma alışkanlığı kazanmaya davet etti.