Panasonic Connect Europe Yapay Zeka Başkanı Margarita Lindahl, açıklamasında şunlara yer verdi: “Üretken yapay zeka (GenAI), satış sürecini yeniden tanımlıyor. Satış profesyonellerinin bu dönüştürücü teknolojiyi temel iş stratejilerine sorunsuz bir şekilde entegre etmeleri, yeni verimliliklerin ve keskin bir rekabet avantajının kilidini açıyor.
GenAI özünde, geniş veri kümelerindeki kalıpları analiz ederek yeni veriler ve içerikler üretiyor. Arkasındaki asıl güç, karmaşık yapıları olağanüstü bir doğrulukta tanıyan derin öğrenme modellerinde yatıyor. İnsanların dakikalarını veya saatlerini harcayacak işleri saniyeler içerisinde gerçekleştiriyor, karar verme sürecini hızlandırıyor, yeniliği teşvik ediyor ve işin büyümesinin önünü açıyor.
Hızlı örüntü algılamasından yararlanan GenAI, yaratıcılığı geliştiren, verimliliği artıran ve kişiselleştirilmiş deneyimler sağlayan önemli iş avantajları sunarken çeşitli formatlarda içerik üretiyor. Teknoloji yeni çıktığında benimsenme süreci tereddütle ilerlemiş olsa da, üretken yapay zekanın somut faydaları Microsoft Copilot gibi pratik kullanım örnekleriyle netleştikçe sektörler yapay zekayı hızla benimsiyor. Sonuç olarak, satış uzmanları, süreçleri iyileştirmek ve verimliliği artırmak için GenAI'ı günlük iş akışlarına dahil etmenin yollarını arıyor.
Satış uzmanları, GenAI'ın performanslarını artırma potansiyeli konusunda yüksek beklentiler besliyor. Panasonic Connect Europe araştırmasına göre satış karar vericileri, geleceğin en başarılı satış uzmanlarının rekabet avantajı sağlamak için yetkinliklerinden faydalanan "GenAI süper kullanıcıları" olacağını öne sürüyor. Bunun ışığında, araştırmamızda satış uzmanlarının %91'inin günümüzde hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olmak için GenAI'dan bir şekilde yararlandığını öne sürmesi, hiç şaşırtıcı gelmiyor.
GenAI'nin Satış Ekipleri İçin Faydaları
Satış, temelde ilişki kurmak ve potansiyel müşterilerle etkileşim halinde kalmakla ilgili olsa da, başarının sırrı müşteri ihtiyaçlarını derinlemesine anlamaktan geçiyor. Satış ekiplerinin aynı zamanda, kendi şirketlerin değer teklifinin rekabette nasıl öne çıktığını ve bunu hedef kitlesine nasıl etkili bir şekilde anlatacağını da bilmesi gerekiyor.
Ancak bu ihtiyaçların altını dolduracak içgörüleri elde etmek için ciddi bir zaman ve kaynak kullanımı gerekiyor. Satış uzmanları, bu araştırma süreci esnasında potansiyel müşterilerle konuşmaktansa, zamanlarını masalarda geçiriyor. Satış temsilcileri, kısıtlı zamanlarının yalnızca %35'ini satış yaparken, %65'ini ise gelir getirmeyen görevleri tamamlarken kullanıyor.
GenAI'ın paha biçilemez değeri, bu alanda ortaya çıkıyor. Yapay zeka, idari görevleri ve analitiği otomatikleştirerek, satış ekiplerinin yükünü azaltıyor ve kişiselleştirilmiş etkileşimlerde varsayımları ortadan kaldırıyor. Böylece satış uzmanları, arka uç operasyonları sorunsuz bir şekilde çalışırken gönül rahatlığıyla en önemli olan görevlerine, yani potansiyel müşterilerle bağlantı kurmaya ve daha güçlü satış performansı sağlamaya odaklanabiliyor.
Benimsenmesinin Önündeki Engeller
Gelişmekte olan her teknolojide olduğu gibi, GenAI'ın uygulamasının önünde de zorluklar ve direnç süreçleri mevcut oluyor. Araştırmaya göre üretken yapay zekanın benimsenmesinin önündeki en büyük engel, ankete katılanların %68'inin dile getirdiği uzmanlık ve eğitim eksikliğidir. Satış ekipleri, GenAI'ın potansiyelinin farkında, fakat etkisini en üst düzeye çıkarmak için işgücünde becerilerin geliştirilmesi gerektiğini düşünüyor.
Güvenlik, başka bir öncelikli endişe alanı. Satış ekiplerinin %63'ü, veri korunma kaygılarını önemli bir engel olarak tanımlıyor. GenAI'ın kişiselleştirilmiş müşteri etkileşimi için içgörüler üretmek üzere büyük miktarda kişisel ve hassas veriye dayandığı göz önüne alındığında, sağlam güvenlik önlemlerinin sağlanması başarılı bir uygulama için kritik önem taşıyor.
Benimsenme Açığının Kapatılması
GenAI'ı etkili bir şekilde entegre edilmesi, yalnızca teknolojinin yükseltilmesinden ibaret değil. Tam potansiyelinin ortaya çıkması için iş akışlarında, yetkinliklerde ve stratejide de temel bir değişim olması gerekiyor.
Herhangi bir dönüştürücü teknolojide olduğu gibi, endişeleri ve potansiyel direnci hesaba katmak çok önem taşıyor. GenAI'ı benimsemeyi başaramayan şirketler, geride kalma riskiyle karşı karşıya olabilir. Teknolojiyi erken benimseyenlerin günümüzde bile avantajlarından yararlandığı bir ortamda, üretkenlik ve verimlilikteki boşluk genişlemeye devam ediyor. Satış ekipleri rekabetçi kalabilmek için teknolojinin temellerini anlayarak, yapay zeka istemi mühendisliğinde uzmanlaşarak ve yapay zekanın ürettiği içgörüleri gerçek satış senaryolarına taşıyarak yapay zeka yeterliliğini geliştirmelidir.
Uzmanlar, GenAI'ı satış süreçlerine dahil ederek verimliliği önemli ölçüde artırabiliyor, yeniliği teşvik edebiliyor ve daha kişiselleştirilmiş müşteri deneyimleri sunabiliyor. Teknolojinin benimsenmesinin istikrarlı bir şekilde yaygınlaştığı iş dünyasında, uygulamadaki engellerin üstesinden gelmek, teknoloji yatırımının tam değerini almak için çok önem taşıyor. Eğitime yatırım yapmak, satış uzmanlarının GenAI'dan etkili bir şekilde yararlanmasını sağlayarak satış performansını artırabilir ve belirleyici bir rekabet avantajının elde edilmesini sağlayabilir. Teknolojiyi benimseyen ve uyum sağlayanlar, yenilik, üretkenlik ve başarı elde ederek geleceğin satışlarına öncülük edecek.”