Aşı ve İlaç Ar-Ge'sinde daha güçlü bir Türkiye için Pfizer ile Türkiye Aşı Enstitüsü'nden “Klinik Araştırma Eğitim Programı”

Pfizer Türkiye, T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'nun (TİTCK) onayı, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB), Türkiye Aşı Enstitüsü ve Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları ve Bağışıklama Derneği iş birliği ile sağlık mesleği mensuplarına yönelik Klinik Araştırmalar Eğitim Programı'nı Kasım ayında gerçekleştirdi.

2000 yılından bu yana Türkiye'nin birçok farklı ilinde üniversiteler ve akademisyenlerin iş birliğiyle ve Sağlık Bakanlığı onayıyla 38 eğitim programı gerçekleştirildi. 3500'ün üzerinde araştırmacıya klinik araştırmalar eğitimi veren Pfizer Türkiye, Klinik Araştırma Eğitim Programları ve Ar-Ge iş birliği projeleriyle, ülkemiz ilaç endüstrisinin aşı ve ilaç Ar-Ge'sinde küresel anlamda pazardaki gücünü artırıyor. Aynı zamanda Türkiye'de yüksek kalite standartlarında araştırmaların yapılabilmesi, ülkemizde bilim ortamının gelişmesi ve bilim insanlarımızın uluslararası alanda en üst seviyelerde yer bulabilmesi için fırsatlar oluşturmaya devam etmeyi hedefliyor.

Normal Doğum İçin Eylem Planı Normal Doğum İçin Eylem Planı

Atölyeler, anket ve soru-cevap seansları ile interaktif bir şekilde gerçekleştirilen etkinlikte Türkiye Aşı Enstitüsü Başkanı ve Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları ve Bağışıklama Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ateş Kara ve Pfizer Klinik Araştırmalar Türkiye, Rusya, Kuzey Afrika ve Orta Doğu Klinik Araştırmalar Bölge Kıdemli Direktörü Dr. Gökhan Duman'ın açılış konuşmalarının ardından, alanında uzman isimler tarafından ‘Aşı & İlaç Ar-Ge'si, Türkiye'de ve Dünya'da Klinik Araştırmalara Bakış', ‘Türkiye'de ve Dünya'da Klinik Araştırmalarda Bugün, Yakın Gelecek ve Yapay Zeka', ‘Klinik Araştırmaların Bilimsel ve Ekonomik Önemi', ‘Klinik Araştırmalarda Etik ve Helsinki Bildirgesi', ‘Klinik Araştırmalara Hukuki Yaklaşım', ‘Klinik Araştırmalar ve KVKK Kısıtlılıkları', ‘Klinik Araştırmalarda Tasarım', ‘Bilgilendirilmiş Gönüllü Olur Formu (BGOF)', ‘Klinik Araştırmalarda Yöntemler', ‘Erken Faz Klinik Araştırmalar ve Faz I-IV Araştırmaların Klinik Açıdan Farklılıkları', ‘Klinik Araştırmalarda Güvenlilik', ‘Klinik Araştırmalarda Kalite, Gereklilikler ve Kontrol Yöntemleri', ‘Araştırmacı ve Araştırma Ekibi' ve ‘Neden Araştırmacı Olmalıyız?' konularına değinildi.

Etkinlik, ‘Hasta Dahil Etme ve Dışlama Kriterleri' atölyesi, ‘Klinik Araştırmalarda Taraflar ve Sorumlulukları' paneli ve ardından gerçekleştirilen sınav ve geri bildirim anketi ile sona erdi.

Etkinlikte açılış konuşmasını yapan Türkiye Aşı Enstitüsü Başkanı ve Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları ve Bağışıklama Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ateş Kara: “Günümüzde bilimsel gelişmeler hızla ilerlerken, bu gelişmelerin insan sağlığına katkı sağlayacak şekilde kullanımı için klinik araştırmaların öneminin giderek artığını biliyoruz. Tedavi yaklaşımlarının kişiselleşmesi ile başarı oranları yükselmekte, dolayısıyla daha uzun, sağlıklı ve kaliteli bir yaşam sağlama hedefi doğrultusunda klinik araştırmaların artarak devam etmesi gerekmektedir. Türkiye Aşı Enstitüsü olarak hem mevcut aşıların ülkemizde üretilmesi hem de gelecekte ihtiyaç duyulabilecek aşıların geliştirilmesi ve üretilmesi temel hedeflerimiz arasındadır.  Ülkemizin güçlü sağlık hizmetleri altyapısı ve geniş sağlık kayıtları sayesinde, klinik araştırmalar ve güncel yaklaşımların gelişiminde uluslararası alanda öncü bir rol üstlenmesi gerekmektedir. Klinik araştırma ekosisteminin temel taşı olan sağlık çalışanları ve araştırmacıların bu alana ilgisini artırmak ve bilgi seviyelerini yükseltmek için Türkiye Aşı Enstitüsü olarak hem Sağlık Bakanlığımızın ilgili kuruluşları hem de sağlık sektörünün önde gelen isimlerinin katılımıyla çeşitli eğitim programları düzenliyoruz. Çevrim içi olarak düzenlenen, son eğitim programımıza koşulsuz destek vererek gerçekleşmesini sağlayan Pfizer Türkiye'ye teşekkür ederiz.”

Etkinlikte açılış konuşması yapan Pfizer Klinik Araştırmalar Türkiye, Rusya, Kuzey Afrika ve Orta Doğu Klinik Araştırmalar Bölge Kıdemli Direktörü Dr. Gökhan Duman: “Pfizer olarak, 175 yıldır hastaların hayatını değiştiren çığır açan yenilikler misyonuyla, Pfizer Türkiye olarak ise, 1957'den bu yana, küresel bilim ve bilgi ağı ile Türkiye'nin bilimsel birikimi arasında bir köprü görevi görerek çalışıyoruz. Klinik araştırmalar, hastalarımızın yenilikçi aşı, ilaç ve tedavilere erişimini sağlıyor, Türkiye'deki bilim ortamının ilerlemesine ve bilim insanlarımızın küresel olarak uluslararası ilaç geliştirme süreçleri içinde daha önemli konum kazanmalarını sağlıyor. 240 milyar ABD doları seviyelerinde olan küresel İlaç Ar-Ge yatırımının yaklaşık %60'lık bir kısmını oluşturan klinik araştırmalarda büyük payı ABD ve Avrupa ülkeleri alıyor. Türkiye'nin, klinik araştırma sayısı bakımından Dünya'da 20. Sırada olması, bu alanda gelişmemiz gerektiğini gösteriyor. Ülkemizin son yıllarda aktif klinik araştırma sıralamasında yükselmesi değerli bir gelişme olsa da Türkiye'nin ilaç endüstrisinin küresel ilaç Ar-Ge alanındaki rekabet gücünün artırılması ve dünya ilaç değer zincirinde daha üst konuma taşınmasını sağlamak için devlet, akademi ve özel sektör iş birliğinin devam etmesi çok önemli” dedi.

HABER MERKEZİ

Muhabir: Haber Merkezi