Türkiye’de teknoloji ve yenilik odaklı girişimlerin yapısını ortaya koyan Teknogirişim Araştırması 2024, teknogirişim ekosisteminin güçlü yönlerini ve karşı karşıya olduğu yapısal sorunları gözler önüne serdi. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı iş birliğiyle yürütülen araştırma, politika geliştirme ve destek mekanizmalarının güçlendirilmesi açısından önemli veriler sundu. Araştırmaya göre teknogirişimlerin kurucu ortaklarının yüzde 87,1’ini erkekler, yüzde 12,9’unu ise kadın girişimciler oluşturdu. Her iki cinsiyette de lisans ve üzeri eğitim düzeyi öne çıkarken, kadın girişimcilerde lisansüstü eğitim oranının görece daha yüksek olması dikkat çekti. Kurucu ortakların neredeyse yarısının mühendislik, imalat ve inşaat alanlarından mezun olduğu belirlendi.
Teknogirişim ortaklarının iş geçmişinde özel sektör deneyimi öne çıkarken, girişimcilik ve serbest meslek tecrübelerinin de yaygın olduğu görüldü. Ortakların yüzde 37,4’ünün yurt dışında eğitim veya iş deneyimine sahip olması, ekosistemin küresel bağlantılarla beslendiğini ortaya koydu. İstihdam tarafında ise teknogirişimlerde çalışan personelin yüzde 31’ini kadınların oluşturduğu tespit edildi. Girişimlerin yaklaşık yarısı 2024 yılında nitelikli personel istihdam etmeye çalışırken, bu süreci zorlaştıran en önemli faktörler arasında yüksek ücret beklentileri ve gerekli niteliklere sahip aday eksikliği yer aldı.

Araştırma, finansman konusunun teknogirişimler için en kritik başlık olmaya devam ettiğini de ortaya koydu. Kuruluş aşamasında ve faaliyet sürecinde en yaygın finansman kaynağı özkaynaklar olurken, yüksek maliyetler ve finansmana erişim güçlükleri girişimlerin önündeki en büyük engeller arasında sıralandı. Yeni finansman arayışına giren girişimlerin önemli bir bölümü, yatırım tekliflerini yetersiz bulduklarını ifade etti. Dijitalleşme ve ihracat verileri de dikkat çekici sonuçlar sundu. Teknogirişimlerin yüzde 22,2’si e-satış yaparken, ihracatta Avrupa Birliği ilk sırada yer aldı. Ar-Ge faaliyeti yürüten teknogirişimlerin ihracat oranının, Ar-Ge yapmayanlara kıyasla iki kat daha yüksek olması, yenilikçi üretimin dış pazarlara açılmada belirleyici rol oynadığını gösterdi.
Araştırma sonuçları, Türkiye’de teknogirişimlerin yenilikçi teknoloji, güçlü ekip yapısı ve müşteri ilişkilerini rekabet avantajı olarak gördüğünü ortaya koyarken; maliyetler, finansman ve insan kaynağına erişimin ekosistemin gelişiminde kritik başlıklar olmaya devam ettiğini ortaya koydu. (TÜİK)





