Bu cihazlar, hem önleyici sağlık uygulamalarının yaygınlaşmasını sağlıyor hem de kişiselleştirilmiş sağlık takibini mümkün kılıyor.
2025 yılı itibarıyla Türkiye’de dijital sağlık cihazı kullanım oranı, 2020 yılına göre üç katına çıktı. Özellikle büyükşehirlerde yaşayan bireyler, yaşam kalitesini artırmak ve sağlık risklerini azaltmak için dijital sağlık çözümlerine yöneliyor.
Veriler Ne Diyor?
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, 2024 sonu itibarıyla dijital sağlık cihazı kullanan kişi sayısı 6 milyonu aştı. Kalp sağlığı takibi, uyku düzeni kontrolü ve diyabet yönetimi gibi konularda bu cihazların etkili şekilde kullanıldığı tespit edildi.
Uzmanlara göre, dijital sağlık teknolojileriyle yapılan erken teşhisler, hastanelere başvuru oranlarında da düşüşe neden oldu. Bu durum, hem sağlık sistemine binen yükü hafifletiyor hem de bireylerin yaşam kalitesini artırıyor.
Uzman Görüşleri
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikret Güneş, dijital sağlık uygulamalarının önemine dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı:
“Akıllı cihazlar yalnızca spor performansını ölçmekle kalmıyor, ani kalp ritmi bozuklukları, uyku apnesi, stres seviyesi gibi hayati parametreleri de anlık olarak analiz ediyor. Bu veriler, erken müdahale imkânı sağlayarak birçok hastalığın ilerlemesini engelleyebilir.”
Yaşlı ve Kronik Hastalar İçin Umut Işığı
Giyilebilir sağlık cihazları özellikle yaşlı bireyler ve kronik hastalığı bulunanlar için hayat kurtarıcı rol oynuyor. Tek başına yaşayan yaşlılar, acil durumlarda otomatik yardım çağrısı yapan akıllı bileklikler sayesinde güvende hissediyor.
Ayrıca diyabet ve hipertansiyon gibi hastalıkları olan bireyler, günlük ölçümlerini cihazlar aracılığıyla kayıt altına alabiliyor ve bu verileri doğrudan hekimleriyle paylaşabiliyor.
Sağlık Bakanlığı Dijital Entegrasyon Planı
Sağlık Bakanlığı, dijital sağlık cihazlarından elde edilen verilerin merkezi sistemlere aktarılabilmesi için bir entegrasyon altyapısı üzerinde çalışıyor. Yeni uygulama sayesinde, bireylerin cihazlarından gelen veriler doğrudan e-Nabız sistemine entegre edilebilecek. Bu da sağlık hizmetlerinin daha etkili ve hızlı verilmesini sağlayacak.
Bilinçsiz Kullanım Riskleri
Uzmanlar, bilinçsiz kullanım konusunda da uyarıda bulunuyor. Sağlık verilerinin yanlış yorumlanması, bireylerde sağlık anksiyetesi yaratabiliyor. Bu nedenle dijital sağlık cihazlarının bir hekim desteğiyle birlikte kullanılması öneriliyor.
Türkiye, dijital sağlıkta yeni bir sayfa açıyor. Giyilebilir teknolojilerin sunduğu veriler sayesinde artık sağlık takibi sadece hastanelerde değil, evde, işte hatta yürüyüş yaparken bile yapılabiliyor. Ancak bu teknolojileri yalnızca bilgi değil, bilinçle kullanmak gerekiyor.
