Uşak Özel Öztan Hastanesi çalışanı; Beyin ve Sinir Cerrahisi Doç. Dr. İlker Deniz Cingöz ve Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzm. Dr. Merve Yalçın Tavşan, osteoporoz ve omurga sağlığı hakkında Uşaklı vatandaşları bilgilendirdi. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Merve Yalçın Tavşan, osteoporozun kemik erimesi ve kemik dokusunun yapısal bozulmasıyla karakterize edilen bir hastalık olduğunu belirtti. Osteoporozun, kemik yoğunluğunun azalması ve kırılganlığın artması sonucunda vücuttaki çeşitli kemiklerde kırıklara neden olabileceğine dikkat çekti. En sık görülen kırıkların omurga, kalça ve ön kol kırıkları olduğunu vurgulayan Tavşan, osteoporozun genellikle sessiz bir hastalık olduğunu, yani ilk aşamalarda belirgin semptomlar göstermediğini, bu yüzden hastalığın erken tespiti ve tedavisinin çok önemli olduğunu ifade etti. Dr. Tavşan, osteoporozun genetik faktörler, yaş, cinsiyet, hormon düzeyleri ve yaşam tarzı gibi birçok farklı etkenden kaynaklanabileceğini vurguladı. Özellikle postmenopozal kadınlarda ve yaşlı erkeklerde daha sık görüldüğünü belirterek, bu gruptaki bireylerin osteoporoz konusunda daha dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.
Dr. Tavşan, osteoporozun önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu vurguladı. Özellikle 65 yaş üstü kadınlar ve 70 yaş üstü erkekler için kemik yoğunluğu taramaları yapılmasının önemli olduğunu belirtti. Ayrıca, yaştan bağımsız olarak, basit bir travma ile kırık oluşması durumunda, erken menopoz, steroid tedavisi veya osteoporoza yatkınlık yaratabilecek sistemik hastalıklar gibi durumlarda da tarama yapılabileceğini açıkladı.
Tarama süreci hakkında bilgi veren Dr. Tavşan, DEXA (Dual-Energy X-ray Absorptiometry) gibi gelişmiş yöntemler kullanılarak kemik yoğunluğunun ölçüldüğünü, bunun yanı sıra omurga grafileri ve laboratuvar testlerinin de hastaların kemik sağlığını değerlendirmede kullanıldığını söyledi.
Osteoporoz tedavisinin multidisipliner bir yaklaşım gerektirdiğini belirten Dr. Tavşan, hastaların beslenme alışkanlıkları, egzersiz programları ve gerekirse medikal tedavi ile desteklendiğini söyledi. Osteoporoz tedavisinde, kemik yapımını artıran ve kemik yıkımını azaltan ilaçlar kullanılabileceğini belirten Tavşan, her hastanın durumuna özel bir tedavi planı oluşturulmasının önemini vurguladı. Ayrıca, osteoporoz tedavisinde kalsiyum, D vitamini gibi takviyelerin de önemli bir yer tuttuğunu ifade etti. Tedavi sürecinde hastaların düzenli olarak izlenmesi gerektiğini belirten Dr. Tavşan, hastaların yıllık kontrollerle takip edilmesinin osteoporozun ilerlemesini engellemeye yardımcı olacağını söyledi. Osteoporoz tedavi edilmediği takdirde, özellikle omurga kırıkları gibi ciddi sonuçlara yol açabileceğine dikkat çeken Tavşan, hastaların tedavi sürecine düzenli olarak katılmalarının önemini yineledi.
Bilgilendirme programında ayrıca omurga sağlığının önemi üzerinde de duruldu. Beyin ve Sinir Cerrahisi Doç. Dr. İlker Deniz Cingöz, omurganın vücutta merkezi bir rol oynadığını, omurga sağlığının korunmasının yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olduğunu belirtti. Omurga sağlığının sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik sağlık üzerinde de önemli etkileri olduğunu ifade etti. Dr. Cingöz, omurga sağlığını korumak için düzenli egzersiz yapmanın, doğru duruşun benimsenmesinin ve ağır kaldırma gibi fiziksel aktivitelerde dikkatli olunmasının önemli olduğunu söyledi. Ayrıca, omurga problemlerinin erken dönemde fark edilmesinin tedavi sürecinin daha başarılı olmasını sağladığını vurguladı. Dr. Tavşan ve Dr. Cingöz, Uşaklı vatandaşlara osteoporozun önlenmesi ve tedavi edilmesi konusunda daha fazla farkındalık yaratılması gerektiğini belirterek, düzenli kontrollerin, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının ve doğru beslenmenin osteoporozun önlenmesinde kritik rol oynadığını ifade ettiler. Vatandaşları, osteoporoz riskini azaltmak ve omurga sağlığını korumak için önerilen önlemleri hayatlarına dahil etmeye çağırdılar.