Uşak Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Kent Belleği Projesi Sorumlusu Ömer Aşcı, Uşak’ın tarihi geçmişinde önemli yer tutan olaylara ve kişilere dair detaylı bilgiler sundu. 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir'in işgal edilmesinin ardından yaşanan zorlu süreçte, Uşaklı tüccar ve aydınların sergiledikleri direnişi vurgulayan Aşcı, bu dönemin Uşak’ın hem ekonomik hem de kültürel tarihinde iz bırakan bir dönüm noktası olduğunu ifade etti. Aşcı'nın açıklamalarına göre, İzmir’in işgali sırasında Anadolu Gazetesi sahibi Haydar Rüştü Bey, önemli bir cesaret örneği sergileyerek, Kuvayi Milliye’ye büyük destek verdi. 15 Mayıs 1919 sabahı, İzmir işgal edilmeden önce Göztepe’deki evine veda etmek için giden Haydar Rüştü Bey, akşamını ise Karataş’ta Mustafa Necati Bey’in evinde geçirerek, şehre dair bilgiler edinmeye çalışmıştır. İzmir’in işgali sırasında, Kordon'dan silah sesleri duyulmuş, şehirde büyük bir gerginlik yaşanmıştır. Haydar Rüştü Bey, İstanbul'daki Türk Ocağı'nın Yunanlılar tarafından basıldığını öğrenmiş, evraklarının alındığı ve tahrip edildiği haberini almıştır. İşgal sonrası, Haydar Rüştü Bey, İzmir'den kaçabilmek için kıyafet değiştirerek iki ay 28 gün boyunca gizlenmiştir. Sonrasında ise İzmir’in dışına çıkıp Antalya'ya kaçmış ve burada Anadolu Gazetesi’ni çıkararak Kuvayi Milliye'yi desteklemiştir. Bu dönemde, bölgedeki halkın direnişi büyük bir anlam taşımış ve Uşak’tan gelen bu destek, Kurtuluş Savaşı'na önemli katkılar sağlamıştır.
Ömer Aşcı'nın verdiği bilgilere göre, Osmanlı Devleti’nin 1838 Balta Limanı Ticaret Sözleşmesi sonrası Avrupalı tüccarların serbest ticaret yapabilme hakkı kazanması, Uşaklı tüccarları zor durumda bırakmıştır. Yabancı sermaye ve gayrimüslim komisyoncuların halı üretiminde büyük pay sahibi olmaları, bölgedeki Müslüman tüccarları zora sokmuş ve onların işgücü durumu, bir anlamda yarı proleter ücretliler haline gelmelerine neden olmuştur. Bunun sonucunda Uşaklı tüccarlar, İzmir gibi ticaret merkezlerine göç etmeye başlamış ve burada bürolar açarak ticaretlerini sürdürmüşlerdir. Özellikle Helvacızade, Acemzade, Hamzazade ve Akarcalızade gibi ünlü Uşaklı tüccar aileleri, İzmir’e yerleşmiş ve bölgedeki ekonomik yaşamda önemli roller üstlenmişlerdir. İkinci Meşrutiyet döneminde, Türk halkının girişimcilik ruhu canlanmaya başlamış ve devletin desteklediği milli burjuvazi politikalarıyla, Uşaklı tüccar aileleri büyük ticari gelişim göstermişlerdir.
Özellikle Akarcalızade ailesi, Uşak’ın tarihi ve ekonomik gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. Akarcalızade Yahya Efendi, halı ticaretinde öncü isimlerden biri olarak öne çıkmıştır. Rauf (Orbay) Paşa, Akarcalızade Yahya Efendi’nin halı ticareti ile ilgili olarak, “Türkler arasında Akarcalızade Yahya Efendi başta gelirdi” demektedir. Yahya Efendi’nin ticaret merkezi İzmir’deki Çakı Bedesteni’nden çıkıp, Aya Fotini'ye giden caddede yer alıyordu. Akarcalızade Yahya Efendi, aynı zamanda İzmir’in ekonomik yaşamına önemli katkılarda bulunmuş ve halı dışalım ve dışsatım gibi alanlarda da etkin olmuştur. Bu aile, sadece ticaretle sınırlı kalmayıp, eğitim ve kültür alanlarında da önemli yatırımlar yapmıştır. Akarcalızade Hacı Mehmet Efendi, 1885 yılında İzmir’in Konak semtinde Kırımlı muhacirler tarafından yapılan tahta mescidi yıkarak Akarcalı Camii’ni inşa etmeye başlamış, ancak vefatından sonra camiyi oğlu Akarcalızade Yahya Efendi tamamlamıştır.
Bugün, Akarcalızade ailesinin mirası, İzmir’deki Akarcalı Mahallesi ve Uşak’taki Akarcalızade Medresesi gibi önemli yerlerde yaşatılmaktadır. Akarcalızade ailesinin torunu olan Bülent Akarcalı, Türkiye’nin önemli siyasetçilerinden biri olarak, ailesinin mirasını devralmış ve Türk siyasetinde önemli görevler üstlenmiştir. Bülent Akarcalı, 1987 yılında kurulan 46. Türkiye Hükümeti’nde Sağlık Bakanı, 1991 yılında ise 48. Türkiye Hükümeti’nde Turizm Bakanı olarak görev yapmıştır. Akarcalızade ailesinin, Uşak’tan İzmir’e uzanan bu uzun ve zorlu yolculuğu, bölgenin ekonomik ve kültürel geçmişine dair önemli ipuçları sunmaktadır. Bugün hala ayakta duran Akarcalı Camii ve Akarcalızade Medresesi, geçmişten günümüze köprü kurarak, bu ailelerin bölgedeki etkilerini ve mücadelelerini hatırlatmaktadır.