İstanbul Rumeli Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Gamze Başkent, fiziksel aktivitenin yalnızca bedensel değil, ruhsal sağlık açısından da vazgeçilmez olduğuna dikkat çekti. Özellikle kış aylarında hareketin azalmasının yaşam kalitesini düşürdüğünü belirten Başkent, hareketsizliğin çocuklardan yetişkinlere kadar her yaş grubunu tehdit ettiğini vurguladı.
Günlük yaşamda iskelet kaslarının kullanıldığı her hareketin fiziksel aktivite olarak değerlendirildiğini ifade eden Başkent, düzenli hareketin hipertansiyon ve inme riskini azalttığını, kas ve kemik yapısını güçlendirdiğini, kan yağlarını dengelediğini söyledi. Buna karşılık hareketsiz yaşam tarzının, yalnızca yetişkinlerde değil, çocuk ve gençlerde de ciddi sağlık sorunlarına yol açabildiğini belirten Başkent, obezite, diyabet ve hipertansiyon gibi hastalıkların artık çocukluk çağında da görülmeye başladığını hatırlattı.

Fiziksel aktivitenin kronik hastalıklara karşı en güçlü koruyucu unsurlardan biri olduğunu dile getiren Başkent, çocukların bebeklikten itibaren aktif olmaya teşvik edilmesinin uzun vadede sağlıklı bir toplum için kritik öneme sahip olduğunu kaydetti. Hareketin yalnızca bedeni değil, zihni de güçlendirdiğini ifade eden Başkent, egzersizin duruş bozukluklarını azalttığını, yorgunluk hissini hafiflettiğini, kalp-damar sağlığını desteklediğini ve kilo kontrolüne yardımcı olduğunu söyledi. Aynı zamanda stresle baş etme becerisini artırdığını, özgüveni güçlendirdiğini ve sosyal ilişkileri olumlu yönde etkilediğini de sözlerine ekledi.
Her yetişkin için haftada en az 150 dakika orta şiddette fiziksel aktivitenin önerildiğini belirten Başkent, bunun yürüyüş, bisiklet veya yüzme gibi büyük kas gruplarını çalıştıran egzersizlerle sağlanabileceğini ifade etti. Ancak ev ortamında yapılan basit hareketlerin de sanıldığından çok daha etkili olduğuna dikkat çekerek, güne kısa esneme egzersizleriyle başlamanın, merdiven kullanmanın, gün içinde küçük hareket molaları vermenin ve ev işlerini tempolu yapmanın dahi önemli katkılar sunduğunu söyledi.
Fiziksel aktivite için ne yaşın ne de ekipmanın engel olmadığını vurgulayan Başkent, aktif bir yaşamın pahalı spor salonlarına ihtiyaç duymadan da mümkün olduğunu dile getirdi. Düzenli hareketin bir alışkanlık haline getirilmesinin en önemli unsur olduğunu belirten Başkent, küçük ama sürdürülebilir adımların uzun vadede sağlıklı ve bağımsız bir yaşamın kapısını araladığını ifade ederek, aktif kalmanın beden ve ruh sağlığının temelini oluşturduğunu sözlerine ekledi.





