Diş hekimi koltuğuna sınırlı düzeyde tolerans gösterebilen çocuk hastalarda, üzerine bir de düşme, çarpma gibi kazalar yaşandığı zaman, zarar görmüş diş veya dişlere anında müdahale etmek çok kolay olmayabiliyor; ancak travmaya maruz kalan dişlerin ağızda tutulmaya devam edilebilmesi ve tedavi başarısının arttırılabilmesi için mümkün olan en kısa sürede müdahale etmek büyük önem taşıyor. Bu hem çocuk hem ebeveynler açısından yönetilmesi zor bir durum olsa da; süt dişlenme döneminde, altta gelişmeye devam eden daimi diş tomurcuklarının zarar görmüş olabileceğini göz önünde bulundurmak gerekiyor. “Karma veya daimi dişlenme döneminde ise, kalıcı diş kaybı riskinin artabileceği düşünülerek, travma meydana geldikten sonra, en kısa süre içinde, çocuk diş hekimine başvurulması gerekmektedir” açıklamasında bulunan Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir sözlerine şöyle devam etti: “Gömülü kalma, konum ve sürme bozuklukları ağız bölgesine gelen kuvvetle, süt dişlenmeye ve çene kemiklerine iletilen ciddi travmaların sonuçlarına bağlı olarak daimi dişlerde görülebilecek sorunlardan bazılarıdır. Hızlı ve doğru müdahale, travmaya bağlı olarak oluşabilecek diş kaybı riskini ve diğer sert, yumuşak doku hasarlarını azaltacağı gibi, diş hekiminin uygulayacağı tedavinin başarı şansını da yükseltir.”

Kırılan diş su veya sütte muhafaza edilmeli

Ağız bölgesine gelen travmalarda ebeveynlerin bilmesi gereken en önemli şeyin, dişin tamamen yerinden çıkması veya diş sert dokularında kırık oluşması olduğunun altını çizen Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir “Dış ortamda kalan dişin veya kırık diş parçasının, su veya sütte muhafaza edilerek, en kısa sürede diş hekimine götürülmesi durumunda; yerinden çıkan dişin eski konumuna yerleştirilebileceği, kırık diş parçasının ise yapıştırılabileceğinin unutulmaması gerekiyor. Travma anı ile diş hekimine gidilen zaman arasında harcanan süre ne kadar kısa olursa, uygulanacak olan tedavinin başarı oranı o kadar yükselir” dedi.

‘ToothSOS’ ile gelen ilk yardım

Uşak Özel Öztan’dan Bilgilendirme Uşak Özel Öztan’dan Bilgilendirme

Uluslararası Dental Travmatoloji Derneği (IADT)’nin ağız bölgesine gelen travmaların oluşturabileceği hasarı aza indirmek için geliştirdiği uygulamanın da önemine dikkat çeken Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir” IADT, çocuk veya genç yetişkin hastaların travmaya ilk maruz kaldıkları anda yapabilecekleri acil müdahalelerde yönlendirici olması amacıyla, herhangi bir ticari kaygı güdülmeksizin, bir telefon uygulaması geliştirmiştir. ‘ToothSOS’ isimli bu uygulamada, hastalar ve hekimler için ayrı ayrı bilgilendirme linkleri yer almaktadır. IADT yönergeleri doğrultusunda uygulama düzenli olarak güncellenmektedir. Uygulamaya giriş yapıldığında kullanıcıların karşısına ‘Dişim Yaralandı’ ve ‘Diş Yaralanmaları Nasıl Önlenebilir’ seçenekleri çıkıyor. ‘Dişim Yaralandı’ linkine giriş yapıldığında, ebeveynleri, travma kaynaklı oluşabilecek hasarları fotoğraflarla açıklayan bir ekran karşılıyor. Mevcut travma görüntüsüne benzer olduğu düşünülen travma linkine giriş yapıldığında ise, çocuk diş hekimine gidene kadar geçecek olan süreçte yapılması gereken acil müdahaleler için bilgilendirmeler yer alıyor. ‘Diş Yaralanmaları Nasıl Önlenebilir?’ linkinde ise travma riski yüksek olan çocuk ve genç yetişkin hastalar için gerekli olan bilgilendirmeler ve alınabilecek önlemler yer alıyor. Aktif spor hayatı olan bireyler, dişleri normale göre daha önde konumlanan hastalarımız veya ağzına kalem, oyuncak alma gibi alışkanlıkları olan çocuklarda diş travması riski daha fazladır” ifadelerini kullandı. Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir travma anında yapılması gereken diğer konu başlıklarını ise şu şekilde sıraladı:

‘ToothSOS’ isimli uygulamanın erişimi hem ios hem de android işletim sistemlerinde ücretsizdir. Ağız ve diş bölgesine alınan travmalarda oluşan yaralanma tiplerine göre çocuk diş hekimine gidene kadar geçecek olan süreçte yapılması gereken acil müdahaleler için bilgilendirmeler yer alır. Dişin tamamen yerinden çıkması veya diş sert dokularında kırık oluşması halinde; dış ortamda kalan dişin veya kırık diş parçası, diş hekimine gidene kadar geçen süreçte, su veya sütte muhafaza edilmelidir. Yerinden çıkan dişin eski konumuna yerleştirilebileceği, kırık diş parçasının ise yapıştırılabileceği göz önünde bulundurularak; ulaşılabilen diş parçaları eksiksiz olarak diş hekimine iletilmelidir. Travma anı ile diş hekimine gidilen süreç arasında harcanan zaman ne kadar kısa olursa, uygulanacak olan tedavinin başarı oranı o kadar yükselir, travmaya bağlı oluşabilecek kalıcı hasarların oranı ise düşer. Aktif spor hayatı olan bireyler, dişleri normale göre daha önde konumlanan hastalarımız veya ağzına kalem, oyuncak alma gibi alışkanlıkları olan çocuklarda diş travması riski daha fazladır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Editör: Haber Merkezi