ManpowerGroup tarafından yayımlanan İstihdama Genel Bakış Araştırması, Türkiye genelinde işe alım beklentilerinin toparlanma eğilimine girdiğini ortaya koyarken Ege Bölgesi için de temkinli iyimser bir tablo çizdi. 2026 yılının birinci çeyreğine yönelik beklentilerin ölçüldüğü çalışmada, Türkiye’de Net İstihdam Görünümü’nün mevsimsellikten arındırılmış olarak 22 puana yükseldiği bildirildi.
41 ülkede 39 bini aşkın işverenle gerçekleştirilen araştırmaya göre Türkiye’de istihdam beklentileri, bir önceki çeyreğe kıyasla 4 puan, geçen yılın aynı dönemine göre ise 8 puan güçlendi. Türkiye küresel ortalamanın bir miktar altında kalsa da, istihdam beklentileri açısından dünya genelinde üst sıralarda yer aldı. Bölgesel dağılıma bakıldığında Doğu Anadolu Bölgesi 32 puanla en güçlü istihdam beklentisine sahip bölge olarak öne çıktı. Akdeniz, İç Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde de güçlü beklentiler dikkat çekerken, Ege Bölgesi’nde işverenlerin Net İstihdam Görünümü 12 puan olarak ölçüldü. Bu veri, Ege’de istihdamın artış yönlü ancak daha dengeli bir seyir izleyeceğine işaret etti.
Araştırmayı değerlendiren Feyza Narlı, Türkiye ekonomisinde doğrudan yabancı yatırımlardaki artışın işveren güvenini desteklediğini belirtti. Narlı, ekonomik güven endeksindeki yükseliş ve kontrollü para politikalarının, işverenlerin istihdamı sürdürme konusundaki motivasyonunu güçlendirdiğini ifade ederek, genel tabloda işe alımlara yönelik pozitif bir havanın hâkim olduğunu vurguladı.
Sektörel beklentiler incelendiğinde teknoloji ve BT hizmetleri, ticaret ve lojistik ile imalat sektörlerinin istihdam artışında lokomotif konumda olduğu görüldü. Özellikle ticaret ve lojistik sektöründe kaydedilen güçlü yükseliş, Türkiye’nin küresel ölçekte de dikkat çeken ülkeler arasında yer almasını sağladı. Buna karşılık inşaat ve emlak gibi bazı alanlarda daha sınırlı bir beklenti öne çıktı.
Organizasyon büyüklüğüne göre veriler ise mikro ölçekli işletmelerin istihdam konusunda en iyimser grup olduğunu gösterdi. Küçük işletmelerde gözlenen bu güçlü beklenti, yerel ekonomiler açısından Ege gibi bölgelerde istihdamın tabana yayılarak artabileceğine dair önemli bir gösterge olarak değerlendirildi.





