Manşet

Murat Dağı’nda Kar Yok, Su Yok! Uşaklılar Endişeli!..

(ÖZEL HABER) - Murat Dağı’nın zirvesi bu mevsimde karsız kaldı, kaynaklar kurumaya yüz tuttu.

Uşak’ın can damarlarından biri olan Murat Dağı, bu yıl alışılmışın dışında bir kuraklıkla karşı karşıya. Yaz aylarında kar olmaması normal karşılanırken, dağdan beslenen su kaynaklarında gözlemlenen ciddi azalma, bölge halkı ve uzmanlar tarafından endişeyle izleniyor. Özellikle kırsal mahallelerdeki içme ve sulama suyu hatlarında yaşanan kesintiler, su krizinin sessizce yaklaştığının habercisi. Kuraklık ve su kaynaklarındaki hızlı çekilme, yalnızca çiftçiyi değil, kentsel yaşamı da tehdit eder boyuta ulaşmak üzere. Uzmanlara göre, iklim değişikliği kadar insan eliyle yapılan bilinçsiz tüketim ve doğa tahribatı da bu tablonun oluşmasında büyük pay sahibi.

Kaynaklar sussun diye değil, yaşasın diye var

Uşak’ın doğal zenginlikleri arasında yer alan Murat Dağı, yalnızca doğa yürüyüşleriyle değil, aynı zamanda bölgenin içme ve tarımsal sulama ihtiyacını karşılayan su kaynaklarıyla da hayati öneme sahip. Ancak bu yıl birçok dere yatağında su seviyesi neredeyse sıfıra indi. Vatandaşlar, geçmiş yıllarda gürül gürül akan kaynakların yerini çatlamış topraklara ve kurumuş çayırlara bıraktığını söylüyor.

Uşak halkına çağrı: “Suyu israf etmeyin, doğayı koruyun”

Murat Dağı Yok Olmasın Platformu üyeleri ve çevre gönüllüleri, yaşanan duruma dikkat çekerek Uşak halkına çağrıda bulundu:

“Bugün Murat Dağı’nda kar olmamasını normal karşılayabiliriz ama suyun çekilmesini asla normalleştiremeyiz. Her damla su yaşamdır. Uşaklılar olarak geç olmadan kaynaklarımıza sahip çıkmalı, doğayı korumalıyız.” Platform yetkilileri, suyun tükenmesinde orman tahribatları, maden arama faaliyetleri ve iklim krizinin etkilerine dikkat çekerek yetkilileri daha sürdürülebilir politikalar üretmeye çağırdı.

Geleceğimiz için şimdi harekete geçme zamanı

Uşak'ta çevreci sivil toplum kuruluşları, belediyeler ve vatandaşlar arasında güçlü bir dayanışma oluşturulması gerektiğini belirten uzmanlar, toplumsal farkındalığın artması halinde doğaya zarar veren faaliyetlerin önüne geçilebileceğini vurguluyor.