Bostan ve Gülüstan da şöyle bir hikâye anlatılır:

Arkadaş; kimseye açma sırrını.Zira o da başkalarına açabilir.Mücevherleri, hazinecilere teslim et; sırrını da kalbine.Çıkmadığı müddetçe söze sen hâkimsindir.Çıktığı ân; o, sana hâkim olur.Söz, gönül kuyusuna atılmış, orada bağlı tutulan devdir.Sakın damağına ve ağzına çıkmasına izin verme.Zira dev, kafesten kurtulunca kimsenin lâ- havle çekmesiyle geri dönmez, bunu bilirsin.Her ne kadar tutsak deve yol vermek mümkünse de, hileyle onu tekrar yakalamak mümkün değildir.İnsanın en kıymetli özelliği, sırrını tutmasıdır.Sır, insanın esiridir.Daima sırrımıza hâkim olmak zorundayız.Sır insanın aynası.Sırrına sahip olan nefsine de hâkim olur.Kişi faziletli ve sırlı davranırsa toplumda itibar sâhibi olur.Sır tutmayan insanın toplumdaki güveni azalır.Kişi şahsiyetini sırrı sayesinde kazanır.Olgun ve düzgün kişi faziletli ve erdemlidir.Eğer rasgele sırlarımızı ulu orta ifşâ edersek, mutluluğu yakalayamayız. Huzurun anahtarı, çok aktif bir sosyal hayat yaşayarak, başlarının huzuruna katkı sağlamakla mümkündür.

CÂHİD ÖZPINAR