Şehrin merkezinde yer alan müze, binlerce yıllık uygarlıkların izlerini günümüze taşıyor. Kuruluşu 1970'li yıllara dayanan Uşak Arkeoloji Müzesi, 2018 yılında tamamlanan yeni binasıyla çağdaş müzecilik anlayışına uygun hale getirildi. Müze, sadece eserleri sergilemekle kalmıyor; ziyaretçilerine tarihle iç içe bir yolculuk da vadediyor. Giriş katında, Eski Tunç Çağı'ndan Roma dönemine kadar uzanan bir zaman dilimine ait arkeolojik buluntular sergileniyor. Heykeller, taş aletler, antik seramikler ve cam işçiliğinin göz kamaştırıcı örnekleri bu katta meraklılarını bekliyor.
Dünyaya Yön Veren Buluş: Para
Ara katta, insanlık tarihinin önemli bir dönüm noktası olan paranın doğuşuna odaklanılıyor. Lidyalılar döneminde icat edilen ilk madeni paradan başlayarak, paranın günümüze kadar geçirdiği evrim, bilgi panoları ve orijinal örneklerle anlatılıyor.
Efsanevi Karun Hazineleri
Üst kat, Uşak Arkeoloji Müzesi'nin en çok ilgi çeken bölümü. Lidya Kralı Kroisos’a (Karun) atfedilen, dillere destan Karun Hazineleri burada sergileniyor. Altın taçlar, süs eşyaları, bronz eserler ve paha biçilmez mücevherler, antik dünyanın sanat anlayışına hayranlık uyandırıyor.
Özellikle "Kanatlı Denizatı Broşu" gibi efsanevi parçalar, hem tarih meraklıları hem de sanatseverler için unutulmaz bir keşif imkânı sunuyor.
Geçmişin İzleri Dijital Dünyada
Müze, yalnızca fiziksel ziyaretlere açık değil. Sanal müze uygulamaları sayesinde dünyanın dört bir yanından tarih tutkunları Uşak'ın bu eşsiz hazinesini keşfedebiliyor. Ayrıca müze bünyesinde gerçekleştirilen atölye çalışmaları ve eğitim programlarıyla, genç nesillere tarih bilinci aşılanıyor. Uşak Arkeoloji Müzesi, sadece tarihi eserlerin sergilendiği bir mekân değil; aynı zamanda geçmişle bugün arasında köprü kuran, Anadolu'nun kültürel zenginliğini geleceğe taşıyan bir hafıza merkezi.