whatsapp
Cahit Özpınar
Köşe Yazarı
Cahit Özpınar
 

ÂŞIKLAR ŞEHRİ: UŞAK

Uşak ili, Anadolu'yu Ege'ye bağlayan güzergah üzerinde yer almaktadır. Gelişmiş sanayisi ve çalışkan halkıyla hassaten son otuz yılda çok önemli atılımlar gerçekleştirmiştir. İl nüfusunun yarıdan fazlası, il merkezinde yaşamaktadır. İlin toplam potansiyeli de yine şehir merkezine odaklıdır. Osmanlı döneminde, küçük bir kasaba olan Uşak vilâyeti, Yunan işgali ve Kurtuluş savaşı süreçlerinde önemli olaylara şahit olmuş ve büyük acılar yaşamıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında Kütahya' ya bağlı bir ilçe iken 1954 yılında il olmuş, artık kendi kaderini yaşamaya başlamıştır. Uşak’ın tarihi birikimi Yunan işgali  ve  Kurtuluş savaşı  ile yoğunlaşır. Sanatsal ve kültürel birikimi ise daha eskilere uzanır. Kendi alanında isim yapmış bir çok  Uşak'lı devlet adamı, sanatçı yazar  vs bulunmaktadır. Zengin mutfağı, tarihi,müziği ve renkli sosyal hayatı ile Uşak, sadece bir sanâyi kenti olmanın ötesinde anlamlar ifade etmektedir. Hergün  yüzlerce insanın ve   aracın içinden bilmeden geçip gittiği bir şehir. Şâir ‘in :”Dur yolcu, bilmeden basıp geçtiğin bu topraklar  bir  devrin battığı yerdir!”mısralarında ifade edilen  gerçek  mekânlar  dan  biridir. Uşak  isminin nereden geldiği hakkında bir takım efsanevi rivâyetler bulunmaktadır. Bu rivayetlerden birine göre şehrin güneyindeki Mende köyü büyük bir kasabadır ve adı Menostur.Oğuz  Türkmenleri buralara inince Menosu istilâ etmişler  ve kendi lehçelerine kolay gelecek şekilde adını Mende vermişler. O zamanlar Uşak'ın olduğu yer boştur ve Mende Beyi' nin mandırasıdır. Mandıraya da oğulllarını oturtmuştur. Bey,  mandıraya her gidişinde oğullarını  murat ederek “ Ben Uşşak'a gidiyorum.” haberini bırakır. Bolca tekrarlanan bu deyim, bir semt ismi olarak, buralara isim olur kalır. Başka bir rivâyete göre, Mende köyü yine  büyük bir  şehir  ve Uşak'ın olduğu  yer  Mende  Beyine âit bir mandıradır. Mende Bey'i burada yedi kişilik yönetici, bakıcı bir topluluk oturtmuştur. Zamanla anlar ki, bu yedi kişinin yedisi de her biri bir dalda âşık  insanlardır.Kimisi işine âşık, kimisi sanatına âşık, kimisi  de mânevi  hasletlerine, ruh yüceliğine malik âşıklar. Ortada bir sekizinci âşık  daha vardır. O da bizzat beydir. Bey mandıradaki yedi âşıkın aşklarına âşıktır ve içinden biricik güzel  kızını bunların  en küçüğüne  vermeyi geçirmektedir. Fakat kızının gönlünü  bilmeden, tereddüt etmektedir.Bir gün içinden geçeni kızına açar ve öğrenir ki, kızı da o yedi âşıktan  en küçüğüne âşıktır. Babanın ve kızının da katılmaları ile sayıları dokuza çıkan âşıklar, mandırada  dokuz gün  süren  düğün  yaparlar. Mendeden göç ederek buraya yerleşirler.Dokuz âşığın yerleştiği bu yer de kendine yakışan ismi, âşıklar anlamına gelen “UŞŞAK" ismini alır.
Ekleme Tarihi: 24 Mayıs 2024 - Cuma
Cahit Özpınar

ÂŞIKLAR ŞEHRİ: UŞAK

Uşak ili, Anadolu'yu Ege'ye bağlayan güzergah üzerinde yer almaktadır. Gelişmiş sanayisi ve çalışkan halkıyla hassaten son otuz yılda çok önemli atılımlar gerçekleştirmiştir. İl nüfusunun yarıdan fazlası, il merkezinde yaşamaktadır. İlin toplam potansiyeli de yine şehir merkezine odaklıdır. Osmanlı döneminde, küçük bir kasaba olan Uşak vilâyeti, Yunan işgali ve Kurtuluş savaşı süreçlerinde önemli olaylara şahit olmuş ve büyük acılar yaşamıştır.

Cumhuriyetin ilk yıllarında Kütahya' ya bağlı bir ilçe iken 1954 yılında il olmuş, artık kendi kaderini yaşamaya başlamıştır. Uşak’ın tarihi birikimi Yunan işgali  ve  Kurtuluş savaşı  ile yoğunlaşır. Sanatsal ve kültürel birikimi ise daha eskilere uzanır. Kendi alanında isim yapmış bir çok  Uşak'lı devlet adamı, sanatçı yazar  vs bulunmaktadır. Zengin mutfağı, tarihi,müziği ve renkli sosyal hayatı ile Uşak, sadece bir sanâyi kenti olmanın ötesinde anlamlar ifade etmektedir. Hergün  yüzlerce insanın ve   aracın içinden bilmeden geçip gittiği bir şehir. Şâir ‘in :”Dur yolcu, bilmeden basıp geçtiğin bu topraklar  bir  devrin battığı yerdir!”mısralarında ifade edilen  gerçek  mekânlar  dan  biridir. Uşak  isminin nereden geldiği hakkında bir takım efsanevi rivâyetler bulunmaktadır. Bu rivayetlerden birine göre şehrin güneyindeki Mende köyü büyük bir kasabadır ve adı Menostur.Oğuz  Türkmenleri buralara inince Menosu istilâ etmişler  ve kendi lehçelerine kolay gelecek şekilde adını Mende vermişler. O zamanlar Uşak'ın olduğu yer boştur ve Mende Beyi' nin mandırasıdır.

Mandıraya da oğulllarını oturtmuştur. Bey,  mandıraya her gidişinde oğullarını  murat ederek “ Ben Uşşak'a gidiyorum.” haberini bırakır. Bolca tekrarlanan bu deyim, bir semt ismi olarak, buralara isim olur kalır. Başka bir rivâyete göre, Mende köyü yine  büyük bir  şehir  ve Uşak'ın olduğu  yer  Mende  Beyine âit bir mandıradır. Mende Bey'i burada yedi kişilik yönetici, bakıcı bir topluluk oturtmuştur. Zamanla anlar ki, bu yedi kişinin yedisi de her biri bir dalda âşık  insanlardır.Kimisi işine âşık, kimisi sanatına âşık, kimisi  de mânevi  hasletlerine, ruh yüceliğine malik âşıklar. Ortada bir sekizinci âşık  daha vardır. O da bizzat beydir. Bey mandıradaki yedi âşıkın aşklarına âşıktır ve içinden biricik güzel  kızını bunların  en küçüğüne  vermeyi geçirmektedir. Fakat kızının gönlünü  bilmeden, tereddüt etmektedir.Bir gün içinden geçeni kızına açar ve öğrenir ki, kızı da o yedi âşıktan  en küçüğüne âşıktır. Babanın ve kızının da katılmaları ile sayıları dokuza çıkan âşıklar, mandırada  dokuz gün  süren  düğün  yaparlar. Mendeden göç ederek buraya yerleşirler.Dokuz âşığın yerleştiği bu yer de kendine yakışan ismi, âşıklar anlamına gelen “UŞŞAK" ismini alır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve usakhabergazetesi.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.