Her biri farklı nedenlerle ortaya çıkan bu nörolojik rahatsızlıkların tedavisinde erken tanı kadar, hastaya özgü hazırlanan rehabilitasyon protokollerinin de sağkalım ve yaşam kalitesi açısından belirleyici olduğunu vurguladı.

Omurilik Yaralanmalarında Rehabilitasyon Hayati Önem Taşıyor

Türkiye'de her yıl milyonda 21 kişide görülen travmatik omurilik yaralanmaları, en çok 16-30 yaş aralığında ve erkeklerde görülüyor. Doç. Dr. Boyacı, rehabilitasyonun erken döneminde pozisyonlamanın altını çizerken, eklem hareket açıklığı egzersizleri, minder aktiviteleri, denge çalışmaları ve yürüme egzersizlerinin zamanla hastaya bağımsızlık kazandırdığını söyledi. Bunun yanı sıra, idrar problemleri, bası yaraları, ağrılar ve akciğer komplikasyonlarının önlenmesinin, başarılı bir rehabilitasyonun ayrılmaz bir parçası olduğunu belirtti.

Spina Bifida: Yaşam Boyu Destek Gerektiren Nöral Tüp Defekti

Doğumla birlikte fark edilen spina bifida, embriyonel gelişim sırasında omuriliğin kapanmamasıyla oluşan ciddi bir doğumsal hastalık. En yaygın formu olan miyelomeningosel, felç ve idrar-kontrol problemleriyle birlikte seyredebiliyor. Doç. Dr. Boyacı, ailelere verilen bakım eğitimlerinin, hastalığın uzun vadeli yönetiminde kilit rol oynadığını belirtti. Yürüme için cerrahi, fizik tedavi, ortez ve uğraşı terapilerinin kombine kullanıldığını vurguladı.

Brakiyal Pleksus Yaralanmaları: Doğum Sonrası Felç Riski

Bebeklerde doğum sırasında oluşan brakiyal pleksus yaralanmaları, kol hareketlerinde kısıtlılık ve felç gibi sorunlara yol açabiliyor. Her 1000 doğumdan birinde görülen bu yaralanmalarda erken müdahale büyük önem taşıyor. Boyacı, “Erb-Duchenne tipi üst sinir kökü tutulumlarında kol hareketleri kısıtlanırken, Klumpke felci gibi alt sinir kökü yaralanmalarında el deformiteleri görülüyor. Ailelere gösterilen egzersizler, splint uygulamaları ve düzenli takiplerle fonksiyonel iyileşme mümkün.” dedi.

Travmatik Beyin Yaralanmalarında Beynin Esnekliği Umut Veriyor

Motorlu taşıt kazaları ve düşmeler sonucu artan beyin travmaları, fiziksel ve bilişsel becerilerde kalıcı hasarlara yol açabiliyor. Doç. Dr. Boyacı, “İkincil hasarları önlemek ve beynin plastisite özelliğini harekete geçirmek rehabilitasyonun temel amacıdır.” dedi.

Beyin hasarı geçirmiş bireylerde rehabilitasyon; davranış düzenleme, bilişsel egzersizler, yutma terapisi, iletişim desteği ve toplumsal entegrasyonu içeriyor.

Parkinson Hastalarında Hedef: Bağımsız ve Aktif Yaşam

Genellikle 50 yaş üstünde ve erkeklerde daha sık görülen Parkinson hastalığı, hareketlerde yavaşlama, titreme ve donuk mimiklerle seyrediyor. Doç. Dr. Boyacı’ya göre Parkinson’da en önemli konu, hastaların erken dönemde aktif kalmasının sağlanması. Rehabilitasyon; iş-uğraşı terapisi, denge ve yürüme egzersizleri, konuşma ve yutma terapileri ile destekleniyor. Hastalığın ileri evrelerinde ise bakıcı eğitimi ve yatak yaralarının önlenmesi gibi destek süreçleri ön plana çıkıyor.

Her Adım Bireye Özel Planlanmalı

Yaz Aylarında Besin Zehirlenmelerine Dikkat! Uzmanlar Uyarıyor
Yaz Aylarında Besin Zehirlenmelerine Dikkat! Uzmanlar Uyarıyor
İçeriği Görüntüle

Doç. Dr. Ahmet Boyacı’nın verdiği bilgilere göre, rehabilitasyon sadece iyileştirme değil, yeniden yaşam kazandırma süreci. Kapsayıcı tedavi planları, multidisipliner ekipler ve sabırlı bir takip ile pek çok hasta yeniden hayatla bağ kurabiliyor.(Kaynak: DoktorTakvimi)

Muhabir: HABER MERKEZİ