Eğitim hayatına köyde başlayan, Başak Köy Kütüphaneleri Proje’sinin sahibi Zafer Yılmaz, köylerde eğitim gören çocukların yaşadığı zorlukları gayet iyi anladığını ifade etti. Yılmaz’ın 22 yaşında başlayan köylere kütüphane yapma serüveni 8 yıldır devam ediyor. Bu zamana kadar 25 kütüphane ve 50 bin kitap ile 100 bin köy çocuğunun kalbine dokunan Yılmaz, hayatı boyunca köy çocuklarına destek olacağını belirtti. Minik gönüllerin Zafer abisi Yılmaz, yaptığı açıklamada; “20 Ocak 1994 Uşak Banaz doğumluyum . Başak Köy Kütüphaneleri Projesi 11 Nisan 2016 tarihinde Uşak’ta başlatıldı. Amacımız köylerde ki öğrencilerin ücretsiz olarak faydalanacakları ilk ve ortaokul seviyesinde kitapları akıl ve zeka oyunları ile birlikte kullanabilecekleri bir kütüphane alanı oluşturmak. Eşekli kütüphaneci Mustafa Güzelgöz’ün izlediği yolu izleyerek başladım. Kurduğum ilk kütüphane; köyün muhtarının bize atıl durumda atların bağlandığı bir yeri vermesi ile Uşak Merkez Derbent Köyü’nde kuruldu. İçerinin duvarlarına alçı yaptık, çatısını aktardık cam kapı ve yerlere fayans döşeyip köylünün de kullanacağı materyalleri temin ettik. Bu zamana kadar kurulan 25 köy kütüphanesi ve 3 hatıra ormanı var. Kütüphaneler sadece çocuklar için değil aileler içinde kullanılabilir, yetişkin seviyesinde kitaplardan oluşuyor. İlk kurduğumuz kütüphane de bir kız çocuğunun ‘Sen bize kütüphane kurdun bende sana ceviz veriyorum yersin demişti’ ve o cevizi hala saklarım. Umudumuzu yeşerten ve projeyi hayatta tutan en değerli hediye bu olmuştu” dedi.

Kitapları sevdiği kadar bir o kadar da paylaşmayı seven Zafer Yılmaz, kitapların saklanmaması gerektiğini ve paylaşılması gerektiğini vurgulayarak yaptığı açıklamada; “Kitap okumayı çok seviyorum. Çok fazla kitabım vardı. Kendime saklamak istemedim. Tüm insanlar bunu yapmalı, kitaplar okunduktan sonra paylaşılmalı ki tüm herkes faydalanabilsin. Kütüphane projesine başladığımda ilk olarak kendi kitaplığımı bağışladım. Öyle yola çıktım. Daha sonra insanlardan toplamaya başladım. 8 senedir tek başımayım. Sadece boş vakti olduğunda arkadaşlar yardıma gelirler ama ikinciye gelmezler. Kuzenler de öyledir. Kimin boş vakti varsa onu bir kez götürürüm. geldim. Arabalar hep dolu giderdim. Masa, sandalye, raf hepsi arabanın içinde olurdu. Orada montajını yapardım. Hepsini zamanla öğrendim. Öğrendiğim için de artık her yaptığım yer farklı oluyor. Bir kütüphane diğer kütüphaneye asla benzemez. Sürekli geliştirmeye çalışırım” sözlerini de kullanarak kitap desteğinin yanı sıra kütüphane araç gereçlerini de temin ettiğini ve tadilat işleriyle de ilgilendiğini ifade etti.

İlk kurduğu kütüphane hakkında açıklama yapan Yılmaz; “İlk köy kütüphanemiz; heyecanla gittiğimiz bütün bir yaz tatilini geçirdiğimiz bir yerdi. Yer demek çok basit aslında bize verilmiş, atların bağlandığı bir yeri kendi çocuklarının gelecekleri için bize uygun görülmüş atıl bir yerdi. Üç ay boyunca geceleri de dahil olmak üzere çalıştık . Kapısı yoktu, penceresi yoktu, hepsini yaptık . Duvar örmeyi, boya yapmayı öğrendik. İlk deneyimimiz ilk göz nurumuz ilk gururumuz . Bu kütüphaneden sonra ben yolumu tek başıma yürüyüp Eşekli Kütüphaneci Mustafa Güzelgöz’ün hatırasını yaşatmanın gururunu yaşıyorum. Çocukları karanlığa teslim etmemek için gençliğimi feda ettim hayallerimi pişman değilim yine olsa yine yaparım” dedi.

Sosyal medya aracılığıyla ve çevre aracılığıyla kitapların toplandığını iafede eden Yılmaz; “Sosyal medya aracılığıyla kitapları topluyoruz veya tanıyanlar birbirlerine aracılık yaparak haber veriyorlar. O şekilde gidip alıyoruz ya da kargoyla Türkiye'nin dört bir tarafından gönderiyorlar. Çocukluk hayalimdi. Köy okullarının kitap ihtiyacının farkındaydım. Okumayı çok seven bir insanım. Üniversiteye başladığım zaman böyle bir şeyi yapma gereksinimini duydum. Denedim, baktım oluyor. Ondan sonra devam ettim. 8 yıldır yaklaşık 50 bin çocuğa 100 bin kitabı bağışladık. Tamamıyla halkın, gönüllülerin topladığı kitaplar ve herhangi bir şekilde kurumlardan destek almadım” şeklinde konuştu.

Uşabildiği her köye bir kütüphane yapma hedefinden bahseden Yılmaz; “Hedefimiz ulaşabildiğimiz her köy okuluna ulaşmak ve orada ki öğrencilerin ücretsiz bir şekilde kullanacakları kütüphane alanı sağlamak. Kütüphane kurma fikrim ilk başladığı zamanlar çevremdeki insanlar bana deli olduğumu, bununla uğraşmamam gerektiğini, çocukların kitap okumayacağını söylediler . Ailem de boş bir iş olarak gördü ve eve gelen kargolardan, kitaplardan sürekli şikayetçi oldu, şimdi alıştılar. Başak Köy Kütüphaneleri Projesi dışında hatıra ormanları kurmaya çabalıyorum” dedi.

ZAFER YILMAZ’IN, KURDUĞU KÜTÜPHANELER;

Merkez Derbent Köyü

Sivaslı Erice Köyü

Eşme Ahmetler Köyü ( Şehit Kürşad Selim Şenol )

Banaz Ahat Köyü ( Şehit Sadık Akın)

Ulubey İnay ( Kato Şehitleri)

Banaz Kızılhisar ( Şehit Nazım Tuncer )

Karahallı Külköy( Ercan Sanca)

Banaz Hatıplar ( Şehit Müjdat Kerem Şahan)

Denizli Acıpayam Akalan Köyü ( Şehit Müjdat Kerem Şahan )

Eşme Güllü Köyü ( Mustafa Güzelgöz )

Karahallı Buğdaylı ( Şehit Ali Turgut )

Eskişehir Alpu Osmaniye Köyü ( Şehit Ercan Sanca)

Hafta Sonu Uşak Özdilek Sinema Salonu’nda Vizyondaki Filmler
Hafta Sonu Uşak Özdilek Sinema Salonu’nda Vizyondaki Filmler
İçeriği Görüntüle

Sivaslı Ağaçbeyli Köyü ( Kadın Kahramanlar )

Eşme Yeleğen Kasabası

Eşme Takmak Köyü

Banaz Derbent Köyü

Sivaslı Yayalar Köyü ( Şehit Halil Sarıca )

Eşme Karaahmetli Köyü ( Halit Ziya Uşaklığıl )

Uşak Yapağılar Köyü ( Mustafa Kemal Atatürk )

Eşme Dervişli Köyü

Eşme Ağabey Köyü

Banaz İsmail Hakkı Tonguç

Eşme Armutlu Köyü

Kütahya Gediz Gümele Köyü

Kütahya Simav Yemişli Köyü ( Şehit Öğretmenler)