Uşak Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü Kent Belleği Projesi Sorumlusu Ömer Aşcı, tarihi bir açıklama yaparak, Çerkez Ethem liderliğindeki Çerkeslerin Yunanistan’a sığınmasının ardından yaşanan olayları gündeme getirdi. Aşcı, açıklamasında, 1923 yılında Millî Mücadele’nin zaferle sonuçlanmasının ardından Anadolu'dan Yunanistan’a sığınan Çerkez Ethem’in liderliğindeki Çerkeslerin sayısının 3000’i bulduğunu söyledi. Aşcı, Lozan Antlaşması’nın 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanmasının ardından Musul Vilayeti’nin (Kuzey Irak) sorununa kesin bir çözüm getirilmediğini belirtti. İngiltere'nin Musul petrollerine yönelik politikasının bir uzantısı olarak, Ermenistan ve Kürdistan projelerini desteklediğini ve bu çerçevede Hakkâri bölgesinde Hristiyan unsurlardan oluşan bir tampon devlet kurma amacına yönelik kışkırtmaların olduğunu ifade etti.
Çerkez Ethem’in 1923 yılında, Türkiye Cumhuriyeti'nin doğusunda Şeyh Sait ayaklanması sırasında Kürt halkını ayaklandırma kararı aldığını belirten Aşcı, 1925 yılının Temmuz ayında yapılan Musul Kongresi’ne de değindi. Kongrede, ordu komutanları, rütbeli subaylar, aşiret başkanları ve işbirlikçi parti Hürriyet ve İtilaf’ın ileri gelenlerinin katıldığını belirten Aşcı, kongrede alınan kararların Uşaklı Hacı Mollazade Lütfü ve Çerkes Ethem’in Yunanistan’da kuracakları çetelerle Musul hududunda ve Rumeli’de harekât başlatmalarına yönelik olduğunu söyledi. Aşcı, açıklamasında, alınan kararlarla ilgili şu bilgileri verdi: "Nevres, Süreyya, Çerkes Ragıp gibi isimler Musul hududunda çeşitli faaliyetleri idare edecektir. Süleyman Şefik ve diğerleri, Musul’da toplayacakları gönüllülerle harekât yapacaklardır. Yunanistan’dan ve Musul’dan sekiz kadının haberleşmeyi sağladığı rivayet ediliyordu."
