Görür, son günlerde yaşanan depremlerin Marmara’daki büyük depremi tetikleyebileceğini belirterek, toplumun bu konuda bilinçli olması gerektiğini vurguladı.

“İstanbul Depremi Olacak, Bu Kaçınılmaz”

Prof. Dr. Görür, paylaşımında “İstanbul depremi olacak (Marmara Depremi)” ifadeleriyle, bilimsel verilerin ışığında büyük İstanbul depreminin kaçınılmaz olduğunu hatırlattı. Özellikle son olarak 23 Nisan’da meydana gelen sarsıntıların, bu büyük depremi daha da öne çekmiş olabileceğine dikkat çekti.

EGİAD’dan Dijital Dönüşümde Vizyoner Adımlar EGİAD’dan Dijital Dönüşümde Vizyoner Adımlar

Deprem Değil, Dirençsiz Yapılar Öldürür

Deprem olasılığını sürekli tartışmak yerine, asıl odaklanılması gereken konunun “deprem dirençli şehirler” olduğunu vurgulayan Görür, şu çağrıda bulundu:

“Millet olarak fay hattı nerede, deprem olacak mı olmayacak mı gibi tartışmaları bırakalım. Asıl görevimiz, depremleri en az hasarla atlatacak şehirler inşa etmektir. İnsanlarımız ölmesin istiyorsak, bilimi rehber edinmeliyiz.”

Bilim İnsanlarına Saygı ve Doğru Anlayış Şart

Toplumun bilim insanlarına yönelik yaklaşımını da değerlendiren Görür, gerçek anlamda bir bilim insanının; veri toplayan, bu veriler ışığında analiz yapan, ulaştığı sonuçları uluslararası konferanslarda sunan ve hakemli dergilerde yayınlayan kişiler olduğunu ifade etti.

“Her unvan taşıyan kişi bilim insanı değildir” diyen Prof. Dr. Görür, bilimsel liyakate ve objektifliğe dayalı bilgi üretiminin önemine dikkat çekerek, toplumun da bu doğrultuda bilinçlenmesi gerektiğini belirtti.

“Bilimin Tarafında Olalım”

Görür, açıklamasını şu çağrıyla sonlandırdı:

“Bilime ve bilim insanlarına saygı duyalım. Tartışmalarla zaman kaybetmeyelim, bilimsel veriler doğrultusunda önlemler alalım. Unutmayalım ki, doğa affetmez. Bilim ise yol gösterir.”

Muhabir: HABER MERKEZİ