Prof. Dr. Barış Metin, mevcut düzenlemenin iklim krizine karşı bilimsel ve toplumsal temellere dayalı yeterli önlemler içermediğini belirterek, sosyal adalet, emisyon hedefleri ve fosil yakıtlardan çıkış planının netleştirilmesi gerektiğini vurguladı.

İklim Krizi Derinleşiyor, Yasal Adımlar Yetersiz Kalıyor

İklim krizinin yalnızca çevresel değil, aynı zamanda ekonomik, sosyal ve insani kriz olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Barış Metin, Türkiye’nin iklim değişikliğine en duyarlı bölgelerden biri olan Akdeniz Havzası’nda yer aldığını hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:

“Toprak kayıpları, kuraklık, su krizi ve aşırı hava olayları artık Türkiye için de somut tehditler. Bu nedenle, bilimsel temelli ve bağlayıcılığı olan bir İklim Kanunu'na acil ihtiyaç var.”

İklim Adaleti Olmadan Etkin Mücadele Mümkün Değil

TEMA Uşak İl Temsilcisi, iklim krizinden en çok etkilenenlerin kırılgan gruplar olduğunu vurguladı. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve düşük gelirli toplulukların korunması için sosyal güvenlik mekanizmalarının yasal düzenleme içine mutlaka dahil edilmesi gerektiğini belirtti:

“İklim adaleti sağlanmadan bu mücadele eksik kalır. Adil geçiş planları, iş güvencesi, yerel dayanışma ağları ve sosyal yardım programları bu yasanın temel unsurları olmalıdır.”

Fosil Yakıt Takvimi ve Emisyon Hedefleri Şart

Kanun taslağında fosil yakıtlardan çıkışa dair net bir takvim olmamasını eleştiren Metin, Türkiye'nin 2053 net sıfır hedefinin altının doldurulması gerektiğini belirtti. 2030 ve 2040 gibi ara emisyon azaltım hedefleri ile somut adımların şart olduğunu vurguladı:

“Emisyonları sadece denkleştirmeye çalışmak, yani ağaç dikimiyle sınırlı bir yaklaşıma sığınmak yeterli değildir. Fosil yakıt tüketimini azaltmaya yönelik bağlayıcı ve izlenebilir adımlar gerekiyor.”

ETS Gelirleri Sosyal Geçişe Aktarılmalı

22.04.2025 22.04.2025

Kanun teklifinde yer alan Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) uygulamasının tek başına yeterli olmayacağını vurgulayan Metin, ETS gelirlerinin mutlaka adaletli geçiş mekanizmalarına aktarılması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, bu süreçlerin şeffaf ve denetlenebilir olması gerektiğinin altını çizdi.

Uluslararası Örnekler Rehber Olmalı

Birçok Avrupa ülkesinin yanı sıra Şili’nin İklim Kanunu örneğini veren Metin, söz konusu kanunların bilimsel danışma kurulları, bölgesel izleme komiteleri ve yerel katılım ilkeleriyle desteklendiğini söyledi. Türkiye’de ise mevcut kanun teklifinin, bu iyi örneklerden uzak olduğunu dile getirdi.

TEMA’dan Çağrı: İklim Kanunu Yeniden Düzenlenmeli

TEMA Vakfı adına konuşan Prof. Dr. Barış Metin, İklim Kanunu’nun siyasi görüşlerden bağımsız, bilimsel ve kapsayıcı şekilde yeniden ele alınması gerektiğini ifade ederek çağrısını yineledi:

“İklim krizini hafife almak, gelecek nesilleri riske atmaktır. Yasanın eksik ve bağlayıcılığı sınırlı bir çerçevede kalması, Türkiye’nin iklim politikalarını zayıflatır. Adil, şeffaf, bilime dayalı ve halkın katılımına açık bir İklim Kanunu şart.”

Muhabir: Yavuz Kuşdemir